Milli Savunma Bakanlığı (MSB), haftalık basın bilgilendirme toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yerli ve milli muhabere sistemleri konusundaki kararlılığını vurguladı. İsrail’in Lübnan’daki dijital saldırısı sonrası gündeme gelen siber güvenlik tedbirlerine ilişkin önemli açıklamalar yapıldı.
“Yerli ve Milli Sistemlerle Güvenli İletişim”
MSB yetkilileri, TSK’nın muhabere ve yazılım sistemlerinde tamamen yerli ve milli çözümler kullandığını, dışarıdan herhangi bir üçüncü tarafın üretim sürecine dahil olması durumunda detaylı kontrol mekanizmalarının devreye sokulduğunu belirtti. Yetkililer, bu hassasiyetin hem operasyonel başarılar hem de siber saldırılara karşı korunma anlamında kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
“Türk Silahlı Kuvvetleri, son yıllarda yerli yazılımlar ve mühendislik çözümleri sayesinde iletişim, bilgi sistemleri, elektronik harp ve siber güvenlik alanlarında önemli bir güç kazanmıştır,” diyen MSB kaynakları, Lübnan ve Ukrayna’daki gelişmelerden dersler çıkarıldığını ve bu doğrultuda yeni tedbirler alındığını kaydetti.
Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni İnceleme Süreci Sürüyor
Kara Harp Okulu’nun Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni’nde yaşanan olaylarla ilgili sorular üzerine MSB, soruşturma sürecinin devam ettiğini ve TSK’nın disiplin anlayışının korunması gerektiğinin altını çizdi. Yetkililer, olayların hukuk çerçevesinde değerlendirilip disiplin süreçlerinin titizlikle yürütüldüğünü dile getirdi.
“Sınırlarımız İleri Teknoloji ile Korunuyor”
İran’ın 2 milyon göçmeni sınır dışı etme kararıyla ilgili sorulara da yanıt veren MSB yetkilileri, bu göçmenlerin Türkiye’ye yöneleceği şeklinde yapılan yorumların doğru olmadığını söyledi. “Sınırlarımız, gelişmiş teknolojik sistemlerle korunmakta ve alınan önlemler sayesinde yasa dışı geçiş girişimlerinde ciddi bir düşüş yaşanmaktadır” şeklinde açıklama yapan yetkililer, İran’ın bu konudaki tedbirlerini olumlu bulduklarını ifade ettiler.
Dezenformasyon Uyarısı
Son olarak MSB yetkilileri, göçmenler ve güvenlik konularında oluşturulmaya çalışılan yanlış algılara karşı kamuoyunu dikkatli olmaya çağırdı. Göç ve sınır güvenliğiyle ilgili konularda dezenformasyonun yayılma ihtimaline karşı uyanık olunması gerektiği vurgulandı.