Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz günlerde yaptığı sert açıklama ile İsrail ile diplomatik ilişki kurulması için bağımsız bir Filistin devleti şartını öne sürdü. Prens, “Doğu Kudüs’ü başkent olarak kabul eden bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile diplomatik ilişki kurmayacağız,” diyerek tartışmalara son noktayı koydu. Bu açıklama, ABD ve İsrail’in uzun süredir üzerinde çalıştığı normalleşme planlarını adeta durma noktasına getirdi.
7 Ekim Dönüm Noktası: Gazze’ye Saldırılar İlişkileri Sarsıyor
Suudi Arabistan’ın bu sert tavrında 7 Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırılar büyük rol oynuyor. Prens Selman’ın bu dönüm noktası olarak adlandırılan tarihten sonra yaptığı açıklamalar, İsrail’in Gazze’deki operasyonlarına karşı net bir duruş sergiliyor. Bu gelişme, bölgedeki diğer İbrahimi Anlaşmaları’na da gölge düşürdü ve normalleşme sürecinin dondurulmasına yol açtı.
ABD’nin Umutları Suya Düştü
Biden yönetimi, Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki normalleşme sürecini tarihi bir adım olarak görüyordu. Hatta Washington, bu sürecin parçası olarak Riyad’a bir savunma anlaşması ve sivil nükleer program desteği teklif etmişti. Ancak Veliaht Prens’in son açıklamaları, bu umutları boşa çıkardı ve Biden’ın planlarını suya düşürdü.
İsrail İçin Büyük Bir Kayıp, Filistin İçin Umut Işığı
İsrail, Arap ülkeleriyle sürdürdüğü normalleşme adımlarını büyük bir diplomatik zafer olarak görüyordu. Ancak Suudi Arabistan’ın bu adımları durdurması, Filistin davası açısından bir zafer olarak kabul ediliyor. İsrail’in bölgedeki izole durumunu kırma çabaları zayıflarken, Filistinliler için uluslararası destek yeniden canlanmış görünüyor.
İbrahimi Anlaşmaları Sona mı Erdi?
İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasında imzalanan İbrahimi Anlaşmaları, Donald Trump’ın başkanlık döneminde büyük bir başarı olarak lanse edilmişti. Ancak Biden yönetimi bu süreci daha da ileriye taşımak istemesine rağmen, Suudi Arabistan’ın son duruşu süreci belirsiz bir geleceğe sürükledi. Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu’na göre, İbrahimi Anlaşmaları şu anda buzdolabında, ancak tamamen sona ermedi.
Suudi Arabistan’ın Bölgedeki Etkisi: Diğer Ülkeler Ne Yapacak?
Suudi Arabistan, Körfez bölgesinin en güçlü aktörlerinden biri olarak kabul ediliyor ve İslam dünyası üzerindeki etkisi büyük. BAE ve Bahreyn gibi ülkeler Riyad’ın yönlendirmesiyle hareket ederken, Umman’ın İsrail ile diplomatik ilişki kurma planları bile durma noktasına geldi. Umman’dan yapılan son açıklamalar, İsrail ile ilişkilerin “barbarca savaş” sona ermeden normalleşmeyeceğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Suudi Arabistan’ın Filistin konusundaki sert duruşu, sadece bölgedeki dengeleri değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda İsrail ile normalleşmek isteyen diğer ülkelerin de politikalarını etkileyecek gibi görünüyor.