Her şey için onaya mı ihtiyacın var?

Belki de son yıllarda yaşadığımız depresyon, kaygı bozuklukları, anksiyete, düşük özsaygı gibi sorunların altında yatan sebep, her şeyi mükemmel yapmaya çalışma çabamız.

Başarısızlık bizi neden bu kadar korkutuyor?
Her ne kadar kişiden kişiye değişen bir korku türü olsa da, başarısızlık hissi çoğumuz için büyük bir kabus.
Tabii bir de başarısızlığı tanımlama durumları var. Herkesin farklı bir tanımı var elbette. Başarısızlık duygusu pik yaptığında, kişi hem sosyal hayatını, hem iş hayatını, hem de ilişkilerini yönetemez hale geliyor. Hatta bu duyguya o kadar odaklanıyor ki, bir göreve, bir işe ya da bir ilişkiye başlamadan önce fiziksel veya ruhsal olarak ciddi etkiler yaşıyor.

Korkularımızdan kaçmaya çalıştıkça içeride bir yerlerde toslamak mümkün, aman dikkat!
Çünkü kaçtıkça kendimizi koruma altına alıp hayallerimizden, hedeflerimizden, kısacası her şeyden kaçıyoruz. Belki verilen üst düzey bir işten, belki güzel bir ilişkiden.
Başarmadığımızda hissedeceğimiz duygular, başardığımızda hissedebileceğimiz duygulardan sanırım çok daha güçlü.

Yani: utanç, mahcubiyet, ego zedelenmesi > gururlanmaktan.

Günlük hayatta, sosyal hayatta yapılabilecek şey belki de kendi varlığımızı olduğumuz gibi kabul etmek. Kendimizi kabul etmemiz, emin olun, başkalarından da kabul görmemizi sağlayacak.
Maruz kaldığımız başarısızlık ve korkuyu kendimiz için eğlenceye dönüştürebiliriz.
Ne demiş atalar: “Beşer şaşar.”
İnsan olmak, bazen şaşmaktır, bazen dağılmak, bazen toparlanmak, bazen koşmak, bazen de durmaktır.

O zaman dur!
Her şeyin en iyisini yapma çabanı bırak. Sürekli güçlü olmak zorunda değilsin.
Bunu anla artık ve başkalarının onayına göre şekillenme halinden vazgeç.

Bence bütün bunları yapmak çok da zor değil sevgili okuyucu. İşin özü şu ki:
Sadece yorgunuz aslında.
Ve biraz frene basmaya, biraz durmaya, biraz yavaşlamaya, biraz nefes almaya ve en önemlisi kendimiz olmaya ihtiyacımız var.

Dediğim gibi:
Eksik değilsin, sadece yorgunsun.
Şimdi tüm yorgunluklarını kucakla ve kendine “Yanındayım” de.

Bunların hepsi şahsi düşüncelerimdir.
Gerisini sana bırakıyorum sevgili okuyucu.
Şimdi müsaadenle ben biraz kendimi kucaklayacağım. 😊

Exit mobile version