Dijital Mafyanın Yeni Taşeronları -2-

Cep telefonunun ekranı kararıyor, sessiz bir mesaj beliriyor: “Kanka 15 kişi lazım, adam başı 200 TL.” Bir genç düşünün, cebinde parası yok, okuldan soğumuş, evde huzursuz, sokakta belirsiz. O mesaj, onun için iş ilanı gibi görünüyor. Oysa bu ilan, bir suç örgütünün yeni taşeronlarını topladığı sessiz bir çağrıdır.

Bahisle Başlayan, Borçla Bağlanan

İlk kupon ücretsiz. Hatta kazanıyorsunuz bile. Sistem böyle başlıyor. Genç, kazandığını sanıyor. Sonra kaybediyor. Bir daha oynuyor. Kredi kartı, arkadaş borcu, ailesinden gizli istekler derken para tükeniyor ama umut devam ediyor. İşte o an biri devreye giriyor: “Dert etme kanka, bir şey yaparsan borcun silinir.”

Yapılan şey, genellikle küçük başlıyor. Telegram’dan grup yöneticiliği, sokakta broşür dağıtmak, siteye müşteri yönlendirmek… Ama zamanla işler değişiyor. Genç, artık yasa dışı bahis sitelerinin dijital sokak satıcısı hâline geliyor. Ne patronunu tanır ne sistemin tümünü görür. Ama o sistemin içinde sıkı sıkıya bağlıdır artık.

Komisyonla Sadakat İnşa Ediliyor

Organize yapılar gençlere para değil, statü satıyor. “Senin altında 50 kişi var” diyerek gençleri sanal bir hiyerarşinin içine çekiyorlar. Mahallede adı duyulmayan çocuk, Telegram grubunda “admin Şehzade” oluyor. Bu dijital aidiyetler, boşlukta kalmış kimlikleri dolduruyor.

Sanal dünyada güçlü hissettikçe, suçun sıradanlaşması da hızlanıyor. “Ben oynamıyorum, sadece yönlendiriyorum” cümlesi, bir suç ortaklığının ilk basamağına dönüşüyor. Gençler, sadece oynayan değil; oynatan, çeken, yöneten konumuna getiriliyor. Üstelik bu komisyon sistemi, her birini bir diğerine bağlayarak örgütü ayakta tutuyor.

Tehdit, Şantaj ve Dışlanma Korkusu

Sistemden çıkmak isteyen genç ise yalnız kalmaktan korkuyor. Çünkü bu dijital dünyada “ihanet edenin” affı yok. Kimi zaman borç şantajı, kimi zaman özel görüntü tehdidi, kimi zaman da dijital linç devreye giriyor. Bu gruplar, sadece para kazandırmıyor; bağımlılık ve korku üretiyor.

Kimileri ise gerçekten tehdit ediliyor. Bazı gençler, özellikle küçük şehirlerde ya da yurtlarda, bahis borcunu ödeyemediği için mafyatik grupların fiziksel baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Bahis borcu, bir sopa mesafesine dönüşüyor.

Kayıp Gençlik Ne İşte, Ne Okulda

Bu gençlerin büyük bölümü ne bir işte çalışıyor, ne de okulda tutunabiliyor. Onlar “Neet” kuşağına mensup: Ne eğitimde ne istihdamda olanlar. Zaten sistem dışına itilmiş oldukları için, yasa dışı sistemler onlara “sen de bir yere aitsin” duygusunu veriyor.

Ama bu aidiyet sahte. Bu ağlar, gençleri birer “kullan-at” araca çeviriyor. Gözden düştüğünde, bir başka gencin yerini alması sadece bir mesaj uzağında. Her sabah yeni bir grup açılıyor, her akşam birkaç genç sistemden siliniyor. Dijital mafya, sessiz ama düzenli bir devinim içinde, yeni kurbanlar arıyor.

 

Exit mobile version