Hayatımız boyunca bizi en çok yoran ve yıpratan duyguların başında anlaşılamamak gelir. Gelin birlikte düşünelim: Kendimizi anlatmaya çalıştığımız anlarda, karşımızdakine ulaşamamanın verdiği ağırlığını kaç kez hissettik? Bu his, insanın ruhunda derin yaralar açar; çaresizliğin ve yorgunluğun en keskin halini yaşatır.
Anlaşılamamak… Basit bir kelime gibi görünse de ardında devasa bir duygu yükü taşır. Özünde, insanın ruhunu olduğu gibi ortaya koyma, kalbindeki gerçeği şeffafça paylaşma ihtiyacının bir yansımasıdır. Ancak bu durum, “Hiç çaba harcamadan anlaşılayım” anlamına gelmez. Anlaşılmak bir talep değil, bir yolculuktur; kendimizi ifade etmek, doğru kelimelerle duygularımızı anlatmak da bizim sorumluluğumuzdur.
Sorun, genellikle dinlemekle anlamak arasındaki o derin uçurumda başlar. Dinlemek basittir; kulaklarınız bir şekilde duyduklarını algılar. Ancak anlamak, duyduklarınızı yüreğinizden ve zihninizden geçirerek karşıdaki insanın ruhuna dokunmayı gerektirir. İşte tam da bu yüzden çoğu zaman insanlar sadece duyar, ama anlamaz. Ve biz, “Artık anlatmaktan vazgeçtim” diyerek suskunluğa sığınırız.
Anlaşılamamanın ağırlığı, insanı zamanla kendi içine hapseder. Çevresine duvarlar örer. Bu duvarlar, bir yandan kendimizi koruma içgüdümüzün bir sonucu olsa da, bir yandan da bizi gerçekten anlamaya çalışan insanlardan uzaklaştırır. Fakat unutmamak gerekir ki anlamak ve anlaşılmak, iki taraflı bir yolculuktur. Birbirimize şans verip o duvarları kaldırdığımızda, belki de özlemini duyduğumuz anlayışa kavuşabiliriz.
2025 yılı, yeni bir umut ve yeni başlangıçlar demek. Bu yıl için en büyük dileğim, etrafımızda ruhumuzu tercüme etme çabası olmadan bizi anlayabilen insanların çoğalması. Anladığımız ve anlaşıldığımız bir dünyada, hayatın yükleri hafifler; içimizdeki huzur, yerini kocaman bir sevince bırakır.
Gelin, bu yeni yılda birbirimizi sadece duymakla yetinmeyelim; yüreklerimizle dinleyelim, hislerimizle anlayalım. Empati, sevgi ve anlayışla birbirimize dokunduğumuzda, hayatta hiçbir yükün altından kalkamayacağımızı göreceğiz.
2025 yılı, sevgiyi ve anlayışı rehber edindiğimiz; yüreklerimizin birbirine ışık olduğu bir yıl olsun.
Sevgiyle kalın.