Derya Çelikay Öztürk

Tarih: 15.09.2025 14:59

Yalanın Çiğliği, Doğrunun Sessizliği...

Facebook Twitter Linked-in

Zaman öyle bir hal aldı ki, yalan göklere çıkarılıyor; doğru ise yerin dibine itilip susturuluyor. Bir söz söyleniyor, yankısı kalpleri değil çıkarları titretiyor. Oysa hakikat sessizdir, ama vakarlıdır. Eğilip bükülmez, ne rüzgâra göre yön değiştirir ne de alkışa ihtiyaç duyar.

Yalana sığınanlar; ahlaktan, vicdandan ve adaletten bihaber olanlardır. Onlar için doğruyu söylemek değil, işlerine geleni söylemek marifettir. Oysa doğruyu bilenler konuşmaz bazen… Bilir ki susmak da bir duadır. Bazen hakkın ortaya çıkması için sessizlik, en yüksek haykırıştır.

Ne acıdır ki bugün yalan söyleyenler alkışlanıyor, dürüst kalanlar yalnız bırakılıyor. Ahlak, fazilet, erdem… Birer birer elimizden kayıp gidiyor. Doğruyu söyleyenler dışlanıyor; yalanı pazarlayanlar baş tacı ediliyor.

Ama unutulmamalı: Yalan, hızla koşar; ama hakikat eninde sonunda yetişir. Gecikir belki ama geç kalmaz. Allah, doğruyu eğriden ayıran bir sırat kurar hayatın ortasına. O sıratta herkes, kendi gerçeğiyle yüzleşir.

Biz, suskunların duasında, mazlumun gözyaşında, hakikatin sessiz ama derin nefesindeyiz. Ve inanıyoruz:
 Doğru değişmez, hakikat ölmez.
Yalanın saltanatı varsa da, vadesi yoktur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —