15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye, tarihinin en karanlık sınavlarından birini verdi. Devletin kalbine sızmış Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), silahları halka doğrultarak Türkiye'yi iç savaşa sürüklemeye çalıştı. Ancak darbecilerin hesap edemediği bir şey vardı: Bu millet teslim olmazdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara inen milyonlar, demokrasiyi savunmak için canını ortaya koydu. O gece Türkiye yalnızca bir darbeyi değil, büyük bir işgal planını da durdurdu. 16 Temmuz sabahı bir ülke, küllerinden yeniden doğdu.
15 Temmuz'un ardından başlatılan büyük temizlik operasyonlarıyla devletin damarlarına kadar sızmış yapı bir bir ortaya çıkarıldı. Adalet Bakanlığı ve Yargıtay verilerine göre, bugüne kadar 68 bin 606 kişi FETÖ davalarında yargılandı.
Bu kapsamda:
Adalet mekanizması, örgütle iltisaklı yapılarla mücadelede kararlılığını gösterdi. Bugüne kadar:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın öncülüğünde yürütülen soruşturmalarda 390 bin 354 kişi gözaltına alındı, 113 bin 837'si tutuklandı. Bunların içinde generallerden valilere, polislerden kaymakamlara kadar çok sayıda kamu görevlisi yer aldı.
Açılan 289 darbe davasının tamamı ilk derece mahkemelerinde karara bağlandı. Bu davalarda:
Yargıtay şimdiye kadar 224 davayı onadı, diğerlerinde temyiz süreci devam ediyor. En kritik dosyalardan biri olan Genelkurmay Çatı Davası da Yargıtay'ın 2025 Nisan'ında verdiği bozma kararı sonrası yeniden görülüyor.
FETÖ'nün yeniden yapılanma çabaları da emniyet güçleri tarafından anında bertaraf edildi. İstanbul Emniyeti, 2024 yılında gerçekleştirdiği 128 operasyonda 378 kişiyi, 2025'in ilk yarısında ise 69 operasyonda 370 kişiyi yakaladı. Bu kişilerden 325'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yurt dışına kaçan örgüt üyeleri için mücadele sürüyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, FETÖ mensuplarına yönelik yakalama kararı bulunan bin 43 kişi hâlâ firarda.
"Terörden Arananlar Listesi"ndeki FETÖ'cüler için belirlenen ödül miktarı 8 milyar 880 milyon TL'ye ulaştı.
O gece en büyük farkı milletin iman dolu göğsü yaptı. Kadınlar, gençler, yaşlılar; el ele vererek darbecilerin tanklarını durdurdu. Tankların altına yatanlar, kurşunların önünde yürüyenler, gökyüzünü delen helikopter ateşine aldırmadan ilerleyenler… Her biri tarih yazdı.
Başkan Erdoğan'ın İstanbul'a inişiyle birlikte, halk liderine sahip çıktı. Atatürk Havalimanı'nda toplanan on binler, darbecilerin karşısına etten bir duvar ördü.
İstanbul'daki duruşmaları takip eden avukatlar, davaların adaletle yürütülmesi için verdikleri mücadeleyi anlattı. İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı, "Hiçbir sanığın haksız yere cezalandırılmaması için titiz bir hukuk süreci işlettik. Bu bir intikam değil, adalet meselesiydi" dedi.
15 Temmuz yalnızca bir darbe girişiminin bastırılması değil, Türkiye'nin tam bağımsızlık yürüyüşünün dönüm noktası oldu. O geceden sonra Türkiye; Suriye, Libya, Karabağ ve Doğu Akdeniz gibi birçok alanda stratejik kazanımlar elde etti. FETÖ'nün çökertilmesi, terör örgütü PKK'yı da silah bırakmak zorunda bıraktı.
Milletin iradesiyle yazılan bu destan, her 15 Temmuz'da yeniden hatırlanıyor. Türkiye artık daha güçlü, daha dirençli ve daha kararlı.