Vahşetin eşiği aşılalı 18 ay oldu. İfadesi kolay iradesi zor bir yaşamın kıyısında vahşeti
iliklerine dek yaşıyor Filistin halkı. Kelimler çoktandır mahiyetini yitirdi bu adice
katliamın karşısında. Sadece kelimeler değil insanlık da mahiyetini yitirdi.
Elde kalan koca bir acizlik. İdeolojilerin prangasında insana dair en değerli şey olan canın da bir
hükmünün kalmadığı ayan beyan ortada.
Uluslararası hukuk, insan hakları, evrensel yasalar, diplomatik yaptırımlar caydırıcı
olmaktan ziyade birkaç cümle içerisinde kullanılmaktan ibaret kaldılar.
Bugüne dek İsrail tarafından katledilen sivil sayısı elli bini aşmış durumda.
Binlerce çocuk, kadın, gazeteci, sivil, demeden bombalayan İsrail içinse yaşam hakkı olmayan bir kitleden
ibaret söz konusu bilanço.
Peki ya dünya bu açık ifadelerle yapılan soykırım karşısında ne yapıyor?
Demokrasinin ihracatçısı ABD, son derece insani olan Gazze imar planı ve İsrail’in
bölgesel haklarıyla iştigal olmakta.
Dünyada böylesi bir kamuoyunun oluşumu elbette ki insani hakları tesis edebilir vaziyettedir.
Ancak söz konusu haklar belirli nitelikler uyarınca uygulanmaktadır.
Filistinli olmaksa niteliklerin dışında bombaların odağında yer almaktadır.
Yalancı ateşkesin ardından dur durak bilmiyor soykırım.
Ben bu satırları yazarken de devam ediyor, sizler bu satırları okurken de devam edecek.
Tarihin tozlu sayfalarına bakıp şaşırmaya gerek yok, yanı başımızda insanlık bilinçli bir şekilde yok ediliyor.
Açlıktan, susuzluktan haykıran çocuklar insanlığın en büyük utancıdır.
Şüphesiz böylesi bir zalimliği unutmak insanlık için yadsınamayacak bir ihanettir.
Sadece İslam’ın meselesi değil insanlığın meselesi uykusunda bombalanan bebekler.
Ancak böylesi bir kitleye karşın katliamı iliklerinde hisseden dünyanın dört bir yanında haykıran insanlar var.
Zaman zaman insanlığın sınıfta kaldığını ifade etsek de haksızlığı haykıran insanları da unutmamalı.
Dili, dini, rengi ne olursa olsun haksızlığın karşısında durmanın cesaretini canları pahasına gösteren onurlu insanlar var.
Umutsuzluğa kapılmak, direnişin içine doğmuş olan Filistin halkına en büyük ihanettir.
Göğüslerindeki imanın kabili, direnişin onuru, gözlerindeki umuttur.
Dünya soykırımın yankısını işitmemekte direnirken, bugün Filistinli çocuklar umudu haykırmaktalar.
Umudun haykırışı, zalimin sonu olsun.