Merkür retrosunun sisli etkisi nihayet sona erdi. Son haftalarda yaşanan iletişim kopuklukları, yanlış anlamalar ve ertelenen planlar yavaş yavaş çözülmeye başlıyor. Ancak bu kez Merkür, Balık burcunda ilerliyor. Yani zihin artık satırlarda değil, satır aralarında geziniyor. Mantığın yerini sezgiler alırken, kelimeler kalpten dökülüyor.
Merkür’ün Balık burcundaki yolculuğu, düşüncelerimizi daha şiirsel, daha derin ve empatik hale getiriyor. Bu dönem özellikle yaratıcı ruhlar için bir hazine sandığı gibi: yazarlar, ressamlar, müzisyenler, şairler… İlhamın kalpten aktığı bu süreçte, duygularla düşünceler arasında büyülü bir köprü kuruluyor.
Toplumsal alanda ise Balık vurgusu, kolektif bilinçte empati dalgaları yaratabilir. Mülteci meseleleri, suyla ilgili konular, sağlık ve özellikle ruh sağlığı gibi temalar gündeme oturabilir. Neptün’ün sisli ama derin sularında yüzmek kolay değil; bilgi kirliliği, kafa karışıklığı ve duygusal dalgalanmalar olası. Bu yüzden bu hafta duyduklarımıza temkinli, hissettiklerimize nazik davranmak önemli.
Bireysel düzlemde ise içsel dünyamız öne çıkıyor. Kaçmak, uzaklaşmak, anlaşılmadığını hissetmek gibi duygular kapımızı çalabilir. Ancak bunlar kaçılması gereken değil, fark edilmesi gereken hisler. Ruhumuzu beslemenin yolları ise Balık burcuna yaraşır şekilde: dua, meditasyon, suyla temas, müzik dinlemek veya yalnız bir yürüyüş yapmak.
Ayrıca bu hafta yaratıcı ifadeler için biçilmiş kaftan. Günlük tutmak, rüya notları almak, bir mektup yazmak ya da sadece hayal kurmak bile zihni besleyebilir. Merkür artık düz harekette olduğu için iletişim daha akıcı; ama Balık etkisiyle bu iletişim, mantıktan çok gönül diliyle kurulmalı.
Suların rehberliğine güvenin. Bu hafta akıl yerine sezgilerinizi izleyin. Kalbinizin size fısıldadığı sözcüklerde büyük bir güç gizli olabilir. Unutmayın, hayal etmek geleceği yaratmanın ilk adımıdır.