Haydi gelin benim perspektifimden bakalım.
Bir İnsanlık Bildirisi
1. Çürüme büyük felaketlerle değil, ihmallerle başlar.
Biz bugün büyük kötülüklerle değil,
küçük ama süreklilik kazanan ihmallerle çürüyoruz.
Birbirimize bakmamayı, duymamayı, hissetmemeyi normalleştiriyoruz.
Sevgisizlik, şefkatsizlik ve güvensizlik; çağımızın en görünmez ama en yıkıcı silahlarından biri hâline geldi.
2. İnsanlık artık iki ırka ayrılıyor nazarımda.
Cinsiyete, inanca, kimliğe göre değil;
çok daha yalın bir yerden ayrılıyor:
İyiler ve kötüler.
İyi olan, incitmemeyi seçendir.
Kötü olan, incittiğini umursamayan, sinsi planlarını Allah’ın planlarından daha zekice bulan bir âcizdir.
Tarafsızlık diye bir yer kalmadı.
Ya iyiliğin tarafındasın ya da onu eksiltenlerin.
3. Şefkat bir seçimdir.
Şefkat, romantik bir duygu değil;
etik bir tavırdır.
Şefkatin olmadığı yerde güç konuşur.
İnsan bunların altında ezildikçe çürüme başlıyor.
4. Güvensizlik bizi birbirimize yabancılaştırıyor.
Güvensizlik; ilişkileri savunma hattına,
hayatı da sürekli tetikte olmaya çevirir.
Bu bir korunma hâli değil, yavaş bir çözülmedir.
5. Kötülüğü tamamen durduramayız.
Ama kendimizi en iyi versiyonumuza dönüştürebiliriz.
İyilik; büyük söylemler değil,
küçük ama kararlı davranışlardır.
İyilik çoğaldıkça kötülüğün alanı daralır.
6. Bu bir uyarı değil, bir hatırlatma.
Sevgisizlikle, şefkatsizlikle ve güvensizlikle
hiçbir ilişki, hiçbir toplum, hiçbir insan ayakta kalamaz.
Bu bir ahlâk meselesi değil sadece.
Bu bir var olma meselesi.
Kişisel Not
Ben iyiliğin tarafında durmayı seçiyorum.
Çok iyi bir kötü olabilmeyi tercih edebilecekken bile,
erdemli bir duruşta var olmayı seçiyorum.
Başka türlü huzurlu yaşanamayacağına inandığım için.
İnsanlığın, insandan daha kıymetli olduğu bir yerdeyim.
Ve biliyorum ki kötülüğü durduramasak bile,
iyiliği çoğaltmak hâlâ mümkün.
Yaşamak güzel şey vesselam…
Düş Çobanı