Münevver Barışan

Tarih: 15.06.2025 00:32

Reklamlar Çocukların Zihnini Nasıl İşgal Ediyor? Felsefi Bir Değerlendirme...

Facebook Twitter Linked-in

Reklamlar Çocukların Zihnini Nasıl İşgal Ediyor?
Felsefi Bir Değerlendirme
Çocukların zihinsel dünyası, bir toprak parçası gibi… Ne ekerseniz, o büyüyor. Ancak bu toprağa son yıllarda düşen en sık tohumlardan biri: reklamlar. Parlayan renkler, neşeli müzikler, abartılı mutluluklar… Bunlar sadece bir ürünü tanıtmakla kalmıyor; çocukların arzularını, değerlerini ve hatta kimlik algılarını da şekillendiriyor.

Tüketim Kültürü ve Erken Yaşta Arzu İnşası

Jean Baudrillard, reklamların yalnızca ihtiyaçları değil, "arzuları inşa ettiğini" söyler. Bu bağlamda, reklamlarda sunulan dünya bir gerçeklik değil, bir simülasyondur. Çocuk, bu simülasyona bakarak mutluluğun, aidiyetin ya da başarı duygusunun reklamlardaki ürünlerle sağlanabileceğine inanmaya başlar.
"Artık nesneleri tüketmiyoruz; anlamları tüketiyoruz."
Jean Baudrillard
Reklamlar, çocukların oyun alanına sızarak oyuncaklardan kıyafetlere, yedikleri yiyeceklerden tatil anlayışlarına kadar birçok şeyi biçimlendiriyor. Bu durum, çocukların özgür düşünme ve tercih yapma becerilerini sınırlandırıyor.

Ahlaki Bir Sorgulama: Kant ve Öz Değer

Immanuel Kant’a göre bir insan, asla sadece bir araç olarak kullanılmamalı; o, her zaman amaç olarak görülmelidir. Oysa çocuklar, reklam stratejilerinde birer “hedef kitle” olarak konumlandırılıyor. Kantçı bakış açısıyla bu, çocuklara yönelik reklamların ahlaki açıdan sorgulanması gerektiğini ortaya koyar.
"İnsanlık, hem kendi kişiliğinde hem de başkalarının kişiliğinde her zaman amaç olarak ele alınmalıdır."
Immanuel Kant

Platon’un Gölge Alegorisi: Gerçeklikten Kopuş

Platon’un mağara alegorisi, bu konuya çarpıcı bir felsefi mecaz sunar. Çocuklar reklamlarla kuşatılmış bir “gölge dünyasında” büyürken, gerçek ihtiyaçları değil, reklamların sunduğu gölgeleri arzular hale geliyorlar. Onlara gösterilenin dışında bir dünyanın olduğunu fark edemiyorlar.

Reklamlarla Felsefi Mücadele: Eleştirel Zihin Eğitimi

Burada devreye çocuklarla felsefe (P4C) giriyor. Sorgulama, kavramları tanıma ve eleştirel düşünme becerileri kazandıran felsefi atölyeler sayesinde, çocuklar reklamları sadece izlemekle kalmaz, onları anlamaya ve sorgulamaya başlarlar. Bu da zihinsel işgali geri püskürtmenin en insani ve etkili yollarından biridir.
"Reklamlar bir dili kullanıyor. Ama bu dili çözebilecek zihinler yetiştirmeliyiz."
Matthew Lipman

Sonuç: Tüketen Değil, Düşünen Nesiller

Reklamların çocuklara sunduğu dünyayı tamamen ortadan kaldıramayız. Ancak bu dünyaya eleştirel gözle bakmalarını sağlayabiliriz. Bunun için çocuklara yalnızca bilgi değil, bilgiyi tartma cesareti de vermeliyiz. Çünkü felsefe, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de pusulasıdır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —