Yıllardır bu ülkenin kaderine bir cümle kazındı: “Bu topraklarda barış olmaz.”Ne zaman ortak bir gelecek düşlense, ne zaman aynı sofraya oturma arzusu belirse, birileri hemen karanlık cümlelerle ortaya çıktı: “Terör bitmez. Kardeşlik mümkün değil. Bu millet bir arada yaşayamaz.”Oysa bu sözler, yalnızca bir umudu değil, bir milleti rehin almak isteyen zihniyetin ürünüdür. Ve şimdi artık bu zihniyeti reddetmenin, yeni bir Türkiye gerçeğini kabul etmenin vaktidir:Bu ülke, terörsüz bir geleceği hak ediyor.Çünkü biz, çatışmanın değil; birliğin genetiğini taşıyoruz. Bin yıldır aynı toprağı vatan bilen, aynı acıya gözyaşı döken, aynı bayrağa sarılan bir milletiz.Bugün Türkiye, sadece terörle mücadele etmiyor.Aynı zamanda kendi iç barışını yeniden inşa ediyor. Sadece silahı susturmuyor; gönülleri konuşturuyor, kalpleri onarıyor.Evet, bu kolay değil. Evet, yıllarca derinleştirilen fay hatları kolayca kapanmaz. Ama şunu artık yüksek sesle söylemeliyiz:Bu ülkenin çocuklarına çatışmayı değil, barışı miras bırakmalıyız.Bu topraklara artık yalnızca barış yakışır.Bugün terörsüz Türkiye hayali; sadece bir güvenlik politikası değil,aynı zamanda bir kalkınma, bir eşitlik ve bir adalet projesidir. Yatırımla, eğitimle, istihdamla, kültürle, irfanla yürütülmesi gereken uzun soluklu bir yürüyüştür bu. Ve bu yürüyüş; siyasetin vizyonunu, akademinin rehberliğini, toplumun desteğini ve milletin duasını gerektirir.Zira mesele sadece dağdaki silah değil; zihinlerdeki kuşatmayı kırmaktır. Mesele yalnızca sınır güvenliği değil; gönül sınırlarını açmaktır. Asıl mesele, birbirine güvenen bir Türkiye’dir. İnanan, konuşan, dinleyen, merhamet eden, birlikte yürüyen bir millet idealidir.Bugün artık seyreden değil, yön veren bir Türkiye var. Tarihi sadece yaşayan değil, onu yeniden yazmaya talip bir millet var.Bu özgüven kibir değil, geçmişin emanetine sahip çıkmaktır. Bu irade bir tepki değil, bir medeniyet inşasıdır.Gelin, kardeşliğin önüne set çekmeyelim.Gelin, barışı yalnızca bir temenni değil, bir devlet ve millet politikası haline getirelim.Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı sadece kalkınma değil, birlik ve huzur yüzyılı olarak tarihe kazıyalım.Çünkü biz inanıyoruz:Terörsüz bir Türkiye mümkündür. Ve bu ülkenin geleceği, artık barışın sesinde büyüyecektir.
