Kimi zaman bu farklılıklar bir zorluk gibi görünür ama aslında her birinin ardında keşfedilmeyi bekleyen bir güç vardır.

Bugün size o güçten bahsetmek istiyorum: disleksi.

Çoğu kişi disleksiyi yalnızca okuma veya yazma güçlüğü olarak tanımlar. Oysa disleksi bundan çok daha fazlasıdır.

Dislektik bireyler dünyayı farklı bir bakış açısıyla görür, olaylara farklı açılardan yaklaşır, bazen kelimelerde zorlanırlar ama düşüncelerinde sınırsız bir yaratıcılığa sahiptirler.

Disleksi, çoğu zaman bir engel olarak görülse de aslında bireylere farklı düşünme becerileri kazandırır.

Karmaşık problemleri çözmede, yenilikçi fikirler üretmede ve yaratıcı düşünmede oldukça başarılıdırlar. Sanat, bilim, tasarım ve teknoloji gibi alanlarda fark yaratan birçok isim, bu özel düşünme biçimlerinin sayesinde dünyaya katkı sunmuştur.

Elbette disleksi beraberinde bazı zorluklar da getirir.

Okuma ve yazmadaki güçlükler bireyin özgüvenini sarsabilir, akademik yaşamını etkileyebilir.
Ancak doğru destek, anlayış ve sabırla bu durumun üstesinden gelmek mümkündür.
Ailelerin, öğretmenlerin ve toplumun bilinçli yaklaşımı dislektik bireylerin potansiyellerini ortaya çıkarır, onları daha güçlü kılar.

Disleksiyi anlamanın en güzel yolu, dünyayı onların gözlerinden görmeye çalışmaktır.
Dislektik bireyler, olaylara bütünsel bakabilen, görsel hafızaları güçlü, çözüm odaklı ve yaratıcı insanlardır.
Onlara uygun öğrenme ortamları sağlandığında, o farklılıklar birer avantaja dönüşür.

Tarihte bu farklılığı başarıya dönüştürmüş birçok isim var: Albert Einstein, Leonardo da Vinci, Steven Spielberg…
Onları özel kılan şey, yaşadıkları güçlükler değil; o güçlükleri farklı bir bakış açısına dönüştürebilmeleriydi.

Unutmayalım ki her bireyin içinde bir ışık vardır.
Dislektik bireyler bu ışığı çoğu zaman alışılmışın dışında yollarla gösterirler.
Onları anlamak ve desteklemek yalnızca onların değil, toplumun da geleceğini aydınlatır.

Disleksi bir engel değil, farklı bir potansiyelin kapısıdır.

Yeter ki biz o kapıyı ön yargıyla kapatmak yerine, merakla ve anlayışla aralayalım.