2025 yazında Rusya, Ukrayna’ya yönelik füze ve insansız hava aracı saldırılarını artırarak sivil altyapıyı hedef aldı. Ukrayna’nın elindeki en etkili savunma araçlarından biri olan ABD üretimi Patriot sistemleri ise ABD stoklarının sınırlı olması ve teslimatların durması sebebiyle yeterince sağlanamıyor. Almanya, bu boşluğu doldurarak Ukrayna’nın savunma kapasitesini güçlendirmeyi ve Avrupa’nın doğu sınırındaki istikrarı desteklemeyi hedefliyor.
Almanya uzun yıllardır Ukrayna’ya silah ve savunma sistemleri tedarikinde önemli bir paya sahip. Bu yeni girişim ise Berlin’in askeri-politik alanda daha bağımsız ve liderlik pozisyonuna yükselme arzusunu açıkça ortaya koyuyor. Almanya Başbakanı Merz’in ABD Başkanı Trump ile doğrudan temas kurması, geleneksel diplomatik kanalların dışına çıkarak farklı ilişkiler geliştirme arayışının işareti olarak değerlendirilebilir. Bu adım Almanya’nın uluslararası krizlerde aktif ve belirleyici rol oynama isteğini yansıtıyor.
Patriot sistemleri oldukça maliyetli ve bir bataryanın fiyatı yaklaşık 1 milyar euro seviyesinde. Almanya, bu finansal yükü üstlenmeye hazır olduğunu ve üretici firmalarla görüşmeleri hızlandırmak istediğini göstermekte. Bu da Berlin’in Ukrayna’ya desteği sadece sözde bırakmayıp somut ve pahalı adımlarla desteklediğinin kanıtı.
Politik açıdan bu hamlenin birkaç önemli etkisi var. Öncelikle, Almanya-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını görebiliriz. ABD’nin Ukrayna konusundaki zaman zaman tereddütlü tutumuna rağmen, Almanya Batı cephesinde kararlılığı temsil ediyor. Merz’in Trump’la görüşmesi, Almanya’nın iç politikasında da “Ben uluslararası krizleri çözebilecek kapasitedeyim” mesajı olarak algılanabilir.
Avrupa içinde ise Almanya, Fransa, Polonya ve Baltık ülkeleriyle birlikte savunma alanında liderlik mücadelesini sürdürüyor. Almanya’nın doğrudan maddi destek vermesi, Berlin’in Avrupa’nın savunma liderliğini pekiştirmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda bu adım, Avrupa’nın ABD’ye olan askeri bağımlılığını azaltma ve daha özerk bir savunma kapasitesi kurma arayışının da bir yansımasıdır.
Ancak bu hamle Rusya ile gerilimin artmasına da yol açabilir. Almanya’nın ABD yapımı sistemleri satın alıp Ukrayna’ya göndermesi, Moskova tarafından Almanya’nın doğrudan çatışmanın tarafı olduğu şeklinde yorumlanabilir. Rusya’nın Almanya’ya yönelik yeni yaptırımlar, siber saldırılar ve enerji politikaları yoluyla hibrit tehditlerini artırma ihtimali güçleniyor.
Sonuç olarak, Almanya’nın Patriot adımı yalnızca askeri bir destek değil, aynı zamanda güçlü bir jeopolitik duruşun işaretidir. Bu hamle:
güçlendirmektedir.