Fuar alanındaki atılan ilk adımlar adeta sanata doğru gidilen bir yolun habercisi gibiydi.
Her detayında ayrı bir mananın can bulduğu tablolar, ruhun derinliklerine tesir ediyordu.
İnceliği, zarafeti ve dahi emeği hissetmek her adımda mümkündü.
Sanat içerisinde yaşadığımız toplumdan dünyaya olan bakışımızın estetik bir mahiyete bürünmesidir.
İnsan oğlunun var olduğu ilk günden bu yana farklı ve değişken formlarda bambaşka kültürlerde filizlenen sanat insanın anlam arayışının en büyük ifadesidir.
İnsanın hayatına olan tesirinden toplumlarının şekillenmesine değin uzun bir konjonktür içerisinde bir etkiye sahiptir.
İslam ve sanatın ilişkisiyse bin yıllara dayanan kadim bir geleneğin izlerini taşımaktadır.
İslami kaide ve usullerinin sanatın odak noktasına haline gelmesiyle ortaya çıkan köklü birikim 21. yy söz konusu fuar ile dünyaya sesleniyor!
Ankara ATO Congresium dünya da bir ilke ev sahipliği yapıyor.
Dünyada ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası İslam Sanatları Fuarı 7 Mayıs itibarıyla ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın düzenlediği fuar 11 Mayıs’a kadar açık olacak.
Sayın Emine Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirilen açılışta, kendilerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş eşlik etti.
200’ü aşkın sanatçı, akademisyen ve sanat kurumunun yer aldığı fuarda birçok sanat dalını görmek mümkün.
Hat, tezhip, ebru, çini, minyatür, ahşap oymacılığı söz konusu sanat dallarından.
Fuarın konuk ülkesi Azerbaycan, icra ettiği özel eserleriyle iki ülke arasında bu kez sanatta buluşmayı sağlıyor.
Sanatın yoğun bir biçimde hissedildiği, dünyada ilk olan fuarda; dijital enstalasyonlar, uygulamalı atölyeler, konferanslar, paneller, söyleşiler ve musiki dinletileri ile sanatın çok boyutlu dünyası ziyaretçilerini bekliyor.
Birçok ünlü ismi görmenin mümkün olduğu fuarda Prof. Dr. Saadettin Ökten gibi isimler ziyaretçilerle buluştu.
İspanyol asıllı dünyaca ünlü hat ustası Nuria Garcia Masip de fuarda yer alan bir diğer isimdi.
Sanatın ve sanatçının önemini dünyaya bir ilk olarak duyurmakta olan fuar, ilerleyen günlerde daha birçok ismi ağırlayacak.
Uluslararası İslam Sanatları Fuarı, birçok sanat dalını ve sanatçıyı bire bir vatandaş ile buluşturarak sanatın kapsayıcı ve kuşatıcı yönünü gözler önüne seriyor.
Evrensel bir mananın taşıyıcısı olan İslam sanatları dünyadan da misafirlerini ağırlamakta.
Böylesi bir organizasyon sadece bir ilk olmakla mı kalıyor?
Her adımında yeni ufuklar açan bu fuarın önemi sadece dünyada bir ilk olmakla kalmıyor, İslami sanatların mahiyetini haykırıyor adeta.
Modern dünyanın alışılagelmiş sanat anlayışına kadim izlerle eşlik ediyor.
Köklü bir geleneğin mirasına sımsıkı bağlı kalındığını ve önemsendiğini vurguluyor.
Peki İslam sanatları nasıl bir aks üzerinde temelleniyor?
Her stantta bambaşka bir hikayeye tanıklık ettiğimiz fuar, İslam sanatlarının kaidelerine sımsıkı bağlı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
İslam medeniyetlerinin sanata olan bağlılığını gözler önüne seren fuar, İslam’ın her dönemini temel alıyor.
İslami kaidelerin baz alındığı her bir sanat dalı, kendi içerisinde yoğun bir icra dönemini barındırmakta.
Allah sevgisinden, peygamber sevgisine, insanın var oluşuna değin birçok noktayla sanatın buluşması sonucu ortaya çıkan eserler yoğun bir tasavvufi sürecin nüvesi haline geliyor.
Tevhit inancı, İslami açıdan önemli birer hareket noktası olarak temel bir yapı taşını oluşturmaktadır.
Sanatta var olan simetri, tekrar ve sonsuzluk hissi bu inançtan doğar.
Özellikle geometrik desenler ve arabesk motifler bu kavramı görselleştirir.
İslam sanatında canlı varlıkların tasvirinin sınırlı oluşu, soyut anlatımların önünü açmıştır.
Yaratıcılığı tetikleyen bu kaide, hat, tezhip, ebru gibi sanatların gelişimini sağlamıştır.
Hat sanatı, ilahi kelamın sanatın zarafetiyle buluşmasıdır.
Kur’an-ı Kerim ayetlerinin estetik bir kaygı ile yazılmasıdır.
Harfler sadece birer yazı değil, anlamın taşıyıcısıdır.
Mimari, İslam sanatlarının en bilinenlerinden biridir ve mekânın ruhunu taşır.
Mekânın güzelliği, ibadetin mahiyetini derinleştirir.
Her sanat eseri, tefekküre ve içsel yolculuğa aralanan bir kapıdır.
Bu kapı, İslami sanatlarının temel aksının belirleyici unsurudur.
İslam’ın tezahürü olan sanat, yoğun bir tarihsel bağlamı ve estetiğin buluşmasını ifade etmektedir.
Dünyada ilk olan bu fuar, İslam’ın boyalara, fırçalara, seramiğe, kâğıda ve birçok malzemeye yansımasını bir arada görebildiğimiz, derinliğine vakıf olabildiğimiz bir organizasyon olarak ziyaretçilerini beklemekte.