ŞANLIURFA (Artı5TV) – ÖZEL HABER / Şanlıurfa’da bir cenaze töreninde motorize yunus polisleri ile vatandaşlar arasında yaşanan arbede, “Yunus polisleri trafik cezası kesebilir mi?” sorusunu Türkiye gündemine taşıdı. Geçtiğimiz aylarda Ankara’da verilen bir mahkeme kararı ise bu tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı.
29 Ekim’de Eyyübiye ilçesindeki Bediüzzaman Aile Mezarlığı’nda defin işlemi sırasında yunus ekipleri, mezarlık çevresine araç park eden bazı vatandaşlara ceza yazmak istedi.
Uyarılar sonrası tansiyon yükseldi, sözlü tartışma kısa sürede fiziki arbedeye dönüştü. Olaylarda 9 kişi yaralanırken 7 kişi gözaltına alındı. Cenaze törenindeki gerginlik, bölgedeki vatandaşlar arasında da tepkiye neden oldu.
Olayın ardından sosyal medyada ve hukuk çevrelerinde tek bir soru öne çıktı:
Yunus polislerinin trafik cezası kesme yetkisi var mı?
Hukukçular, yunus ekiplerinin görev tanımının “asayiş ve suçla mücadele” olduğunu, trafik cezası işlemlerinin ise yalnızca trafik birimleri tarafından yapılabileceğini savunuyor.
Ankara’da kısa süre önce görülen bir davada, trafik polisi olmayan bir polis memurunun yazdığı ceza iptal edildi.
Mahkeme, kararında şu ifadeye yer verdi:
“Genel kolluk görevlileri trafik cezası düzenleyemez; bu yetki yalnızca trafik ekiplerine aittir.”
Bu karar, benzer durumlar için emsal kabul ediliyor ve yurttaşlar tarafından “hukuki sınır” açısından önemli görülüyor.
Cenazedeki olay, bölgede tansiyonu düşürmek yerine soru işaretlerini artırdı. Vatandaşların yorumları ise ortak noktada buluşuyor: Her birimin görev alanı net olmalı.
Uzmanlara göre Karayolları Trafik Kanunu’nun 6. maddesi net:
Trafik düzeni ve ceza işlemleri yalnızca trafik birimlerince yürütülebilir.
Bu nedenle, yunus, çevik kuvvet veya diğer genel kolluk birimlerinin tek başına ceza yazmasının hukuken geçerli olmadığı ifade ediliyor.
Şanlıurfa’daki olay, emniyet birimlerinin görev tanımlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışmalarını alevlendirdi. Hukukçular ve vatandaşlar, benzer gerginliklerin yaşanmaması için yetki ve sorumluluk alanlarının net çizilmesi gerektiğini vurguluyor.
Cenaze töreninde yaşanan olaylar yalnızca bir gerginlik değil; Türkiye’de polis yetkileri ve vatandaş ilişkileri açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.
Mahkeme kararları ve kamuoyu baskısı ışığında, gözler şimdi Emniyet’in bu tartışmaya nasıl yanıt vereceğinde.