Dendias’ın sözleri, yalnızca Türkiye–Yunanistan ilişkilerinde değil, Ege’nin statüsünde de yeni bir gerilim dalgasının habercisi niteliğinde.
Savunma politikası panelinde konuşan Dendias, Ankara’yı hedef alarak “Yunanistan, artık Türkiye’den gelen gerçek tehditlere karşı tamamen farklı bir yapı kurmak zorunda” ifadelerini kullandı.
Yunan bakan, “Ordu karayı, donanma denizi, hava kuvvetleri havayı korur” şeklindeki klasik savunma modelinin tarihe karıştığını ilan etti.
Dendias’ın açıklamalarındaki en çarpıcı unsur, Lozan Antlaşması’na aykırı biçimde Ege adalarına konuşlandırılacak seyyar füze bataryaları oldu.
Bakan, yeni planı şu sözlerle duyurdu:
“Yeni fırkateynlerimizi Ege gibi dar bir alanda bekleterek riske atamayız. Bir milyar avroluk gemi, birkaç bin avroluk bir dronla yok edilebilir. Bu nedenle Ege’yi artık denizden değil karadan kapatacağız.”
Yunanistan’ın yeni stratejisi “alan kapatma” doktrinine dayanıyor. Buna göre:
Ege’deki yüzlerce ada ve kayalığa hareketli füze bataryaları yayılarak savunma hattı oluşturulacak.
Donanma, Ege’de hapsolmak yerine Doğu Akdeniz’de serbest operasyon kabiliyeti kazanacak.
Adalar, ilk kez bu kadar yoğun ve hareketli bir füze ağıyla donatılacak.
Dendias, “Ege’yi füzelerimizle karadan kilitleyeceğiz” diyerek Atina’nın yeni politikasını özetledi.
Yunanistan yalnızca deniz stratejisini değil, hava savunmasını da baştan aşağı değiştiriyor.
Dendias’a göre savaş uçakları devri kapanıyor:
“Hava tehdidine uçaklarla karşılık vermek astronomik maliyetlidir. Modern uçaksavar sistemleri artık uçakları durdurabiliyor.”
“Aşil Kalkanı” adı verilen yeni konseptle Yunan hava sahası, karadan konuşlu füze sistemleriyle örülecek. Yunanistan ilk kez tüm hava savunmasını tek bir çatı altında birleştirmeye hazırlanıyor.
Dendias’ın açıklamaları, Yunanistan’ın hem savunma doktrininde hem de Ege’deki askeri yapılanmasında tarihi bir kırılmaya işaret ediyor.
Atina’nın Lozan’da belirlenmiş statüleri zorlaması ise Ankara–Atina hattında yeni bir gerilim döneminin kapısını aralıyor.