Ortadoğu’daki savaş senaryoları giderek sertleşirken, ABD'den gelen bir hamle tüm dikkatleri üzerine çekti. ABD Başkan Donald Trump’a tahsisli olan ve “Kıyamet Uçağı” olarak bilinen E-4B Nightwatch, olağan dışı bir uçuş gerçekleştirdi. Uzmanlar bu hareketi sadece rutin bir görev olarak görmüyor. Peki bu uçağın kalkışı ne anlama geliyor? Yeni bir nükleer kriz mi kapıda?
Salı günü ABD’nin Louisiana eyaletindeki Barksdale Hava Üssü’nden havalanan E-4B, yaklaşık 4 saat boyunca ABD kıyı hattında süzüldü. Akşam saatlerinde Maryland’deki Andrews Hava Üssü’ne iniş yaptı.
Ancak bu uçuşun en dikkat çeken kısmı, ilk kez kullanılan “ORDER01” çağrı koduydu. Daha önceki uçuşlarda “ORDER6” kodu kullanılırken, bu yeni kod seviye atlayan bir alarma işaret ediyor olabilir.
Askeri havacılık uzmanları ve savunma analistleri, bu kodun ABD'nin kriz moduna geçtiği anlamına gelebileceğini öne sürüyor.
E-4B, sadece bir uçak değil; tam teşekküllü bir mobil komuta merkezi. Nükleer saldırılara, elektromanyetik darbeye ve siber tehditlere karşı özel olarak korunan bu uçak, kriz anlarında Başkan ve üst düzey askeri yetkililer için uçan bir sığınak işlevi görüyor.
Bu olağan dışı uçuşun zamanlaması, tesadüf olmayabilir. Çünkü aynı günlerde İran-İsrail savaşı kızışmış, Trump ise defalarca İran’a açık tehditlerde bulunmuştu.
“Teslim olmazlarsa İran’ın nükleer tesislerini vuracağız,” diyen Trump’ın açıklamalarının ardından, Washington’un nükleer senaryolar için hazırlıkta olduğu yorumları gündeme geldi.
Uçuşun zamanlaması ve güzergâhı, sadece rutin eğitim değil, yüksek güvenlikli bir senaryo simülasyonu ya da gerçek bir hazırlık anlamına gelebilir.
ABD’deki hareketlilik İran cephesinde de dikkat çekti. Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Trump’ın koşulsuz teslim çağrısına şu sözlerle yanıt verdi:
“Bu millet hiçbir tehdide boyun eğmez. Akıllı insanlar İran'a tehdit diliyle konuşmaz. İsrail’in yaptığı hata büyüktür ve bunun bedelini ödeyecekler.”
İran’ın bu mesajı, olası bir çatışma durumunda geri adım atmayacağı yönünde güçlü bir sinyal olarak değerlendirildi.
E-4B, daha önce de birçok kriz anında görev yaptı:
Ortadoğu’da savaş kızışırken, Amerika semalarında “Kıyamet Uçağı”nın uçması sadece bir askeri refleks değil; dünyaya verilmiş bir mesaj olabilir. Sıradışı rotalar, gizli kodlar ve nükleer kriz senaryoları, küresel güvenlik denkleminde tansiyonun ne kadar tehlikeli boyuta ulaştığını bir kez daha gösterdi.