Bir zamanlar milyonların karşısına her akşam televizyon ekranlarında çıkan Tolga Karel, bugün bambaşka bir hayatın kahramanı. Kariyerindeki ters köşeler, aşk hayatındaki çalkantılar ve Amerika’da kurduğu yeni düzeniyle Karel’in hikâyesi, adeta modern bir “düşüş ve yeniden doğuş” senaryosu gibi…
1978 İstanbul doğumlu Tolga Karel, genç yaşta siyaset bilimi okuyarak klasik bir kariyer yoluna yönelse de kalbinin sesini dinlemesi onu bambaşka bir rotaya soktu. Paris’e gidip Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olan Karel, sanat hayatına Avrupa’nın göbeğinde adım attı.
Türkiye’ye döndüğünde ise kameralar onu çok sevdi. İlk kez 1999’da “Gece Şahinleri” filminde görünen oyuncu, kısa sürede yapımcıların gözdesi hâline geldi. Ama onu bir gecede “ülkenin en çok konuşulan yüzlerinden biri” yapan elbette Yaprak Dökümü’ndeki Oğuz Ayhan karakteri oldu.
2014 yılında Survivor’a katıldığında herkes ekran yıldızının bu zorlu yarışmada ne kadar kalabileceğini merak ediyordu. Karel, sadece dayanıklılığıyla değil, stratejik hamleleri ve sert duruşuyla da yarışmanın unutulmaz isimleri arasına girerek 102 gün boyunca finale en yakın isimlerden biri oldu.
Tolga Karel, oyunculukla yetinmedi. Sinemada “Kod Adı: K.O.Z.” filminde istihbarat müdürü rolünde farklı bir performans ortaya koydu. Bununla da kalmayarak Ebru Gündeş’ten Özcan Deniz’e, Hande Yener’den birçok ünlü isme uzanan bir liste için söz yazarlığı yaptı. Her dönem başka bir yönüyle gündeme gelmeyi başardı.
2011’de Azeri model Günay Musayeva ile evlenen Karel’in bu birliktelikten bir oğlu oldu: Cihangir. Fırtınalı ilişki magazin basınının ayrılmaz parçasıydı ve çift 2015’te yollarını ayırdı.
Aradan kısa süre geçmeden Karel, Dominik’te Sarah Scotti ile evlendi. Bu evlilikten ise Mia Margaret adında bir kız çocuğu dünyaya geldi. Karel’in özel hayatı, en az kariyeri kadar sansasyonlarla dolu olmaya devam etti.
Türkiye’deki şöhretini ve yerleşik hayatını bir kenara bırakıp Amerika’ya taşınan Karel, burada sağlık turizmi sektöründe iş kurdu. Fakat beklenmedik finansal çöküşler sonucu şirketi iflas etti.
Tam herkes “Tolga Karel kayboldu” derken, o hayatını tamamen sıfırlayıp tır şoförlüğüne başladı. Sosyal medyada çektiği videolarla milyonlara seslenen Karel, bugün Amerika yollarında kilometrelerce yol alırken “hayatımın en huzurlu dönemindeyim” demekten çekinmiyor.
Bir zamanlar dizilerin vazgeçilmez yıldızı olan Tolga Karel, bugün spot ışıklarından uzakta ama hayatın tam içinde. Tır kabininde geçen uzun yolculuklar, ailesiyle kurduğu sakin düzen ve sosyal medyada paylaştığı gerçekçi videolar…
Karel’in Hollywood ihtişamından otoyol gerçekliğine uzanan bu radikal dönüşümü, hâlâ geniş kitlelerin ilgisini çekiyor. Çünkü onun hikâyesi bize bir şeyi hatırlatıyor:
Bazen düşüş gibi görünen şey, aslında yepyeni bir başlangıcın kapısıdır.