Türkiye Büyük Millet Meclisi, İsrail'in Gazze’de yürüttüğü soykırım politikaları ve İran’a yönelik saldırılarını en güçlü şekilde kınayan bir tezkereyi oy birliğiyle kabul etti. Tezkerede İsrail’in saldırgan tutumu "bölgesel barışı tehdit eden bir savaş stratejisi" olarak nitelendirildi.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzasını taşıyan tezkerede, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırım politikaları sert ifadelerle eleştirildi. Tüm siyasi partilerin oy birliğiyle destek verdiği metin, aynı zamanda İran’a yönelik saldırıların da geniş çaplı bir savaşı tetikleyebileceği uyarısını içerdi.
Tezkerede, on yıllardır süren işgalin, sistematik baskı ve ayrımcılığın artık açık bir soykırıma dönüştüğü vurgulandı. Gazze’de insani yardıma ulaşamayan halkın açlıkla sınandığı, yardım bekleyen çocuk ve sivillerin kasten hedef alındığı hatırlatıldı.
"İsrail ordusu, sivillere yönelik sistematik saldırılarıyla insanlığa karşı suç işlemeye devam etmektedir."
Tezkere, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını da sert bir dille eleştirdi. Bu saldırıların, bölgesel barışı hedef alan provokatif adımlar olduğu belirtilerek, Netanyahu hükümetinin daha geniş çaplı bir çatışmayı tetiklemek istediği mesajı verildi.
"İsrail’in İran saldırıları sadece bir ülkeyi değil, tüm bölgeyi savaşa sürüklemeyi amaçlamaktadır."
Tezkerede, Netanyahu ve hükümetinin hem ulusal hem uluslararası mahkemelerde yürütülen yargı süreçleriyle tarihe birer “soykırım faili” olarak geçecekleri belirtildi. Ayrıca Suriye, Lübnan ve Yemen'deki İsrail saldırılarına da dikkat çekilerek, çatışmaların bölgede yayılmasının hedeflendiği vurgulandı.
Tezkere metninde, uluslararası kuruluşlar ve devletler, İsrail’in saldırganlığına karşı ses yükseltmeye davet edildi. Uluslararası hukuka uygun ve diplomatik temelli bir duruş sergilenmesinin zorunlu olduğu ifade edildi.
TBMM, Türkiye'nin barıştan yana tavrını vurgularken, Gazze halkı başta olmak üzere tüm masumların yanında olduklarını yineledi. Tezkerede şu ifadeler öne çıktı:
"İsrail'in saldırganlığı karşısında suskun kalan herkes, tarihin ve insanlığın önünde sorumludur. Türkiye, adalet, hakkaniyet ve kalıcı barış için diplomatik girişimlerine kararlılıkla devam edecektir."
TBMM’nin oybirliğiyle kabul ettiği bu tezkere, sadece İsrail’e yönelik bir kınama değil, aynı zamanda uluslararası kamuoyuna da güçlü bir çağrıdır: Sessizlik sona ermeli, insanlık ve hukuk adına harekete geçilmelidir.