Yıllardır terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı SDG ile birlikte hareket eden ve yaklaşık 4 bin 500 silahlı unsura sahip olan “Suvvar Rakka Grubu”, örgütten resmen ayrıldığını ilan etti. Grup lideri Ahmed Aloush, Şam merkezli Suriye hükümetine bağlılıklarını açıkladı.
Bu çıkış, yalnızca askeri değil, siyasi ve stratejik sonuçlar doğurabilecek yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Suvvar Rakka Grubu Komutanı Ahmed Aloush, yaptığı kapsamlı açıklamada, Rakka’ya ilişkin tüm siyasi ve idari süreçlerin artık SDG ile değil, yerel halktan oluşan Rakka Vilayeti Siyasi Kurulu üzerinden yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Aloush, şu ifadeleri kullandı:
“Rakka’yı temsil eden tek meşru yapı, Rakka Vilayeti Siyasi Kurulu’dur. Yıllarca SDG ile iş birliği yapmış aşiret liderleri, paravan yapılar ve benzeri oluşumlar bizim için yok hükmündedir. SDG ve ona paralel tüm yapılar gayrimeşrudur.”
Bu sözler, SDG’nin bölgede uzun süredir inşa etmeye çalıştığı siyasi meşruiyete ağır bir darbe olarak yorumlandı.
Açıklamanın en dikkat çeken bölümü ise Suvvar Rakka Grubu’nun Şam hükümetine doğrudan bağlılık ilanı oldu. Rakka ve Haseke’nin Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Aloush, silahlı mücadelenin artık farklı bir safhaya geçtiğini belirtti.
“Rakka’nın evlatları, özgürlük uğruna Suriye’nin dört bir yanında kan döktü. Artık Rakka ve Haseke, özgür Suriye’nin dışında bırakılamaz. Şam hükümetine, askeri komutanlığa ve onurlu tüm Suriyelilere sesleniyoruz: Rakka’yı SDG’nin insafına terk etmeyin. Şam hükümetine bağlılığımızı sunuyoruz.”
Bu açıklama, Şam ile SDG arasındaki örtülü müzakere ihtimallerini de zayıflatan bir hamle olarak görülüyor.
Suvvar Rakka Grubu, 2015 yılından bu yana SDG çatısı altında faaliyet yürütüyordu. Ancak Aloush, bu sayfanın tamamen kapandığını net bir dille duyurdu.
Yaklaşık 4 bin 500 savaşçıya sahip olduklarını açıklayan grup lideri, bundan sonraki süreçte PKK-SDG yapılanmasıyla hiçbir askeri ya da siyasi bağlarının olmayacağını ifade etti.
Bu ayrılığın, sahadaki diğer Arap unsurlar üzerinde de zincirleme kopuşlara yol açabileceği değerlendiriliyor.
Açıklamada PYD-YPG’ye yönelik sert mesajlar da yer aldı. Aloush, ulusal ordu ve polis yeniden yapılandırılana kadar YPG’nin kontrol ettiği bölgelerden geri çekilmesi gerektiğini savundu.
Ayrıca, SDG kontrolündeki hapishanelere dikkat çekilerek şu çağrı yapıldı: PKK-SDG hapishanelerindeki tüm tutuklular serbest bırakılmalı,DEAŞ mensupları, uluslararası koalisyon gözetiminde merkezi bir hapishaneye taşınmalı, aksi halde, SDG’nin bu unsurları bölgede kaos üretmek için kullanacağı uyarısı yapıldı.Bu ifadeler, SDG’nin elindeki DEAŞ tutuklularını siyasi ve askeri bir koz olarak kullandığı yönündeki iddiaları yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre Suvvar Rakka Grubu’nun bu hamlesi, yalnızca bir örgütsel kopuş değil; Suriye’nin kuzeyinde yeni bir saflaşmanın başlangıcı olabilir. Arap aşiretleri ve yerel silahlı gruplar arasında SDG’den uzaklaşma eğiliminin artabileceği, bunun da sahadaki güç dengesini Şam lehine çevirebileceği ifade ediliyor.
Önümüzdeki günlerde benzer açıklamaların gelmesi halinde, SDG’nin Rakka ve Haseke’deki hakimiyetinin ciddi biçimde sarsılabileceği değerlendiriliyor.