Sayan, “Zalim güçlerin Ortadoğu senaryosu çoktan yazıldı” diyerek bölgeyi sarsacak bir sürecin çoktan başladığını söyledi.
Sayan’a göre Suriye’nin geleceği artık belli:
Ülke, uluslararası aktörlerin uzun vadeli stratejisi doğrultusunda dört parçaya bölünecek.
Bu aşamanın, bölgede yürütülen çok katmanlı planın “sadece bir perde” olduğunu belirten Sayan, Türkiye’nin bu bölünmeyi doğal bir ulusal güvenlik tehdidi olarak algılayacağını ifade etti.
Sayan, Türkiye’nin olası sınır ötesi hamlelerinde içeride bir algı operasyonunun devreye sokulacağını öne sürdü.
“‘Türkiye Kürtleri öldürüyor’, ‘Türkiye Alevileri hedef alıyor’ gibi söylemlerle toplumsal fay hatlarını tetikleyecekler” diyen Sayan, bunun yıllardır denenen provokasyonların “modernize edilmiş versiyonu” olduğunu iddia etti.
Sayan, Ortadoğu’daki nihai hedefin bölge ülkelerini zayıflatmak olduğunu savundu:
“Böl, küçült, yönet… Irak’ı böldüler. Suriye bitme noktasında. Geriye İran ve Türkiye kaldı.”
Bu iki ülkenin de parçalanması halinde küresel aktörlerin planının tamamlanmış olacağını belirtti.
Stratejik bir özeleştiri de yapan Sayan, Türkiye’nin Suriye politikasında daha temkinli olması gerektiğini söyledi:
“Eğer en başında maceraya kapılmadan sınırımızı sağlam tutup Suriye’nin bölünmesini engelleseydik, bugün çok daha güvenli bir yüzyıla bakıyor olabilirdik.”
Sayan açıklamasında, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı bölgesel sıkışmışlığın kendi tercihlerinden kaynaklandığını savundu:
“Kendi kendimize iş açtık, kriz kapısını kendimiz araladık” dedi.
Sayan sözlerini, “Büyüklerimizin boşuna söylemediği bir söz var: Akıl, altından taçtır; herkesin başında durmaz.” ifadeleriyle tamamladı.
