Hakkındaki iddiaları kesin bir dille reddeden Saran, sürecin başından itibaren hedef alındığını belirterek hukuki ve bilimsel mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini açıkladı.
Kamuoyuna yaptığı yazılı açıklamada oldukça sert ifadeler kullanan Sadettin Saran, söz konusu testte pozitif çıktığı iddia edilen maddeyle hayatının hiçbir döneminde temasının dahi olmadığını vurguladı. İddiaların yalnızca kendisini değil, temsil ettiği kurumları da yıpratmayı amaçladığını belirten Saran, yaşananları “organize bir itibar suikastı” olarak nitelendirdi.
Saran, tartışmaların merkezindeki testin Adli Tıp Kurumu nezdinde yeniden yapılması için savcılığa resmi başvuruda bulunacaklarını duyurdu. Her türlü numuneyi derhal ve hiçbir tereddüt göstermeden vermeye hazır olduğunu ifade eden Saran, sürecin şeffaf şekilde yürütülmesini talep etti.
Sadece Türkiye ile yetinmeyeceklerini açıklayan Saran, uluslararası yeterliliğe sahip bağımsız test merkezlerinde de ek testler yaptıracaklarını açıkladı. Bu testlerin sonuçlarının kamuoyuyla açıkça paylaşılacağını belirten Saran, “Bilimsel gerçeklerden korkmuyoruz” mesajı verdi.
Açıklamanın en dikkat çekici bölümlerinden biri ise gizlilik kararı bulunan bir dosyaya ait olduğu öne sürülen bilgilerin, test sonucunun çıktığı iddia edilen sabah saatlerinden itibaren eş zamanlı ve koordineli şekilde bazı mecralarda servis edilmesi oldu. Saran, bu durumun ayrıca değerlendirilmesi gereken son derece ciddi bir mesele olduğunun altını çizdi.
Saran açıklamasını, hukuk devleti ilkelerine olan inancını vurgulayarak tamamladı. Sürecin er ya da geç adil ve şeffaf biçimde sonuçlanacağını belirten Saran, kamuoyuna net bir mesaj verdi:
“Gerçeğin bilimsel yöntemlerle ve evrensel standartlarla ortaya konulmasından hiçbir çekincem yoktur.”