Moskova, Atina’nın Ukrayna ile ortak insansız deniz aracı (İDA) üretme kararını “kışkırtıcı ve çatışmacı” olarak nitelendirdi ve bu adımın “bedeli olacağını” açıkladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Moskova’daki haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada Yunanistan’ın Ukrayna ile savunma işbirliğini artırma kararına sert tepki gösterdi.
Zakharova’nın açıklaması şöyle:
“Yunanistan, Rusya’ya karşı kışkırtıcı ve çatışmacı bir politika izliyor. Dostane olmayan adımlar atıyor. Bu adıma gerekli cevap verilecektir.”
Zakharova, Yunanistan’ın Ukrayna’ya silah gönderen ilk ülkeler arasında yer aldığını hatırlatarak bu silahların Donbass, Zaporijya, Herson ve Kırım’da sivillere karşı kullanıldığını ileri sürdü.
Sözcü Zakharova, Yunanistan’ın Ukrayna ile ortak İDA üretim planlarının, Moskova tarafından Batı’nın “Rusya’yı cephede yenilgiye uğratma stratejisinin” bir uzantısı olarak görüldüğünü belirtti.
“Bu adım, birçok anti-Rus eylem gibi tarafımızdan değerlendirildi. Karşılığı olacaktır.”
diyerek tepkisini yineledi.
Bir muhabirin sorusu üzerine Zakharova, Rusya–Ukrayna esir değişimi sürecinde Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin rolünü de değerlendirdi.
“Bu ülkelerin arabuluculuk desteğine minnettarız. Temaslar ilgili kurumlar aracılığıyla sürdü ve sürüyor.”
ifadelerini kullandı.
Zakharova açıklamasında yalnızca Yunanistan’ı değil, Polonya, İngiltere ve ABD’yi de hedef aldı.
Polonya’nın, Gdansk’taki Rus konsolosluğunu kapatma kararını “düşmanca bir adım” olarak nitelendirdi.
İngiltere’nin, Ukrayna istihbaratının Rus “Kinjal” füzesini taşıyan uçakla ilgili operasyona destek verdiğini öne sürerek Londra’dan açıklama beklediklerini söyledi.
ABD’ye yönelik ise dondurulmuş Rus varlıklarına el konulması çağrısını eleştirerek,
“ABD’nin başka ülkelerin varlıkları konusunda tavsiyede bulunma hakkı yok.”
ifadelerini kullandı.
Moskova’nın sert suçlamalarının ardından Atina’dan hızlı bir açıklama geldi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı kaynakları şu ifadeleri kullandı:
“Yunanistan uluslararası hukuka bağlıdır. Devletler kendi güvenlik anlaşmalarını yapma hakkına sahiptir. Egemen devletlere yönelik tehditler otomatik olarak reddedilir.”