Kadınların erkeklerden ortalama 5 yıl daha fazla yaşadığı Türkiye'de, yaşlı nüfus artış gösterirken genç nüfus oranı ise Avrupa’yı geride bıraktı. 85 milyonu aşan Türkiye nüfusu, dünyada ilk 20’de yer aldı.
BM ve TÜİK verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 2025 yılı itibarıyla 85 milyon 664 bin 944 kişiye ulaştı. Bu rakamla Türkiye, 194 ülke arasında 18. sırada yer aldı ve dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini oluşturdu. Türkiye böylece, küresel sıralamada önemli bir pozisyonu korumayı sürdürdü.
Verilere göre, Türkiye'de kadınların yaşam süresi erkeklere kıyasla ortalama 5 yıl daha uzun. Bu durum, sağlık hizmetlerindeki iyileşmeler, doğum oranlarındaki düşüş ve yaşam kalitesinin artışı gibi birçok faktörle ilişkilendiriliyor. Kadın nüfusun yaşlılık oranındaki artışı ise Türkiye'nin demografik yaşlanma sürecinde önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’de yaşlı nüfus oranı dünya ortalamasının üzerine çıktı. Aynı zamanda doğurganlık hızında da gerileme yaşanıyor. Türkiye, bu alanda dünya ortalamasının altına düşerek gelecekte yaşanacak demografik dönüşümler konusunda dikkat çeken ülkelerden biri haline geldi.
Her ne kadar çocuk nüfus oranı dünya ortalamasının (%29,6) biraz altında (%25,5) kalsa da, Türkiye bu oranla Avrupa ülkelerinin önemli bir bölümünü geride bıraktı. Özellikle yaşlanan nüfusla mücadele eden Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye’nin dinamik genç nüfusu demografik açıdan büyük bir avantaj sunuyor.
2024 yılı verilerine göre, çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu ülke Orta Afrika Cumhuriyeti (%56,5) oldu. Onu Nijer (%53,7), Somali ve Mali (%53,2) izledi. En düşük çocuk nüfus oranı ise Güney Kore’de (%13,2) tespit edildi. Japonya (%14,2) ve Singapur (%14,7) gibi ülkeler de bu listenin en alt sıralarında yer aldı.
BM verilerine göre, 2024 yılında dünyanın en kalabalık ülkesi 1 milyar 450 milyon kişiyle Hindistan oldu. Çin (1 milyar 419 milyon) ve ABD (345 milyon) sıralamada onu takip etti. Bu üç ülke, toplam dünya nüfusunun yaklaşık %40’ını oluşturuyor.
Uzmanlara göre Türkiye, genç nüfus oranı, kadın yaşam süresinin uzaması ve dinamik demografik yapısıyla büyük bir stratejik avantaja sahip. Ancak bu avantajı sürdürülebilir hale getirmek için doğurganlık oranındaki düşüşe karşı uzun vadeli sosyal ve ekonomik politikaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
