İsrailli emekli general Gershon Hacohen, Orta Doğu’daki yeni güç dengelerini değerlendirirken dikkat çekici bir uyarıda bulundu. İsrail merkezli Channel 7 televizyonuna konuşan Hacohen, bölgenin “Kudüs Savaşı” olarak tanımladığı yeni bir döneme girdiğini söyleyerek, “Karşımızda artık Türkiye var. Bu, İsrail’in varlığını doğrudan ilgilendiren bir savaş.” ifadelerini kullandı.
Hacohen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kudüs konusundaki kararlı tutumunun İsrail’in güvenlik politikalarını kökten etkilediğini vurguladı.
“Türkiye sadece Suriye’de değil, Kudüs ve Batı Şeria hattında da stratejik dengeleri değiştiriyor. Ankara artık bölgesel bir aktör değil, oyun kurucu bir güç.” diyen Hacohen, Türkiye’nin son yıllardaki askeri, diplomatik ve ekonomik hamlelerinin “bölgesel statükoyu altüst ettiğini” söyledi.
Hacohen, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye politikalarının, Türkiye’nin bölgesel nüfuzunu artırdığına dikkat çekti.
“Trump yönetimi, Suriye sahasını fiilen Erdoğan’a bıraktı. Bu durum, Ankara’nın bölgesel kontrolünü genişletirken İsrail’in güvenlik denklemini karmaşık hale getirdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Emekli general, Orta Doğu’da şekillenen yeni jeopolitik düzenin merkezinde Kudüs’ün yer aldığını belirtti. Türkiye’nin bu süreçte “başrol oyuncusu” konumuna yükseldiğini savunan Hacohen, Filistin devletinin tanınması yönündeki uluslararası girişimlerin de “İsrail’in güvenliği açısından stratejik bir risk” oluşturduğunu dile getirdi.
Hacohen, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin artırılmasının sadece demografik değil, “güvenlik temelli” bir politika olduğunu savundu.
“Bu bir nüfus mühendisliği değil, varlık mücadelesidir.” diyen general, yerleşimlerin ekonomik teşviklerle hızla güçlendirilmesi gerektiğini, bunun da “Türkiye’nin bölgesel planlarına karşı stratejik derinlik yaratacağını” öne sürdü.
Hacohen, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki askeri ve diplomatik etkisine de özel bir parantez açtı. Türk donanmasının Mısır ile koordineli hareket ettiğini, Libya’da güçlü bir deniz varlığı kurduğunu belirten emekli general, “Türkiye’nin hamleleri akıllıca, sistematik ve stratejik olarak hesaplanmış. Bu, İsrail açısından öngörülmesi zor bir durum.” dedi.
Uzmanlara göre Hacohen’in sözleri, İsrail’de Türkiye’ye yönelik artan tedirginliği gözler önüne seriyor.
Ankara’nın son yıllarda yürüttüğü aktif diplomasi, savunma sanayi yatırımları ve bölgesel ittifak politikalarıyla yalnızca Gazze değil, Kudüs ekseninde de dengeyi değiştirdiği değerlendiriliyor.
Hacohen’in “Kudüs Savaşı” ifadesi ise, Türkiye’nin Orta Doğu’nun yeni güç denkleminde artık göz ardı edilemez bir aktör haline geldiğinin açık bir itirafı olarak yorumlanıyor.
KAYNAK: HABERLER.COM
