Toplam 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 105 tutuklu ve 5 müşteki şüpheli yer aldı. Belgelerde, İBB uygulamaları üzerinden milyonlarca vatandaşın kişisel verilerinin toplandığı ve yurt dışına gönderildiği ileri sürüldü.
İddianamede, İmamoğlu’nun kurduğu iddia edilen örgütün temel hedefinin, elde ettiği suç gelirlerini kişisel zenginleşme ve siyasetin finansmanı için kullanmak olduğu öne sürüldü.
Savcılık, örgütün nihai amacının İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak olduğunu belirtti.
Beylikdüzü döneminden itibaren örgüt yapısının oluşturulduğu, bu yapının CHP’yi kontrol altına almayı ve siyasi gücü tek elde toplamayı hedeflediği ifade edildi.
İddianameye göre, “İstanbul Senin” adlı mobil uygulama, vatandaşların günlük yaşam alışkanlıklarını, konum bilgilerini ve sandık verilerini toplamak amacıyla kullanıldı.
Uygulamanın, İBB hizmetlerini tek platformda toplamak görüntüsüyle geliştirildiği; ancak gerçekte, vatandaşların siyasi eğilimlerini analiz etmek ve seçim stratejileri oluşturmak için verilerin işlendiği iddia edildi.
Ayrıca, Türk vatandaşı olmayan kişilerin de bu süreçte kullanıldığı belirtildi.
Soruşturmada, Murat Ongun’a ait olduğu tespit edilen “Reklamist” isimli firma üzerinden yürütülen çalışmaların dikkat çektiği kaydedildi.
Bu firma aracılığıyla, İBB Başkanlığı ve olası Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yürütülen kapsamlı bir dijital takip ve analiz sistemi kurulduğu ileri sürüldü.
Savcılık, vatandaşların lokasyon bazlı takibinin sağlandığını, alışkanlık, tepki ve davranışsal profil çıkarımı yapıldığını, bu verilerin siyasi yönlendirme amacıyla kullanıldığını belirtti.
Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) raporuna göre, 3,7 milyon vatandaşa ait kimlik, GSM, konum, IP ve cihaz bilgileri yasa dışı şekilde ele geçirildi.
Bu verilerin, ABD merkezli Mixpanel ve Sentry, ayrıca Almanya merkezli Adjust adlı şirketlerin sistemlerine aktarıldığı tespit edildi.
Verilerin bir kısmının “Powerful Greek Army” takma adıyla dark web’de satışa sunulduğu da raporda yer aldı.
İddianamede yer alan bir diğer çarpıcı bulguya göre, “İBB Hanem” adlı proje kapsamında çalışan sunucularda, 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın kimlik, adres, GSM ve sandık bilgileri bulundu.
Bu verilerin, 8 Kasım 2023 tarihinde özel bir şirkete e-posta yoluyla gönderildiği tespit edildi.
Savcılık, “Limon kampanyası” olarak adlandırılan dijital operasyonda, İmamoğlu aleyhine çıkan haberleri okuyan kişilerin hedef alındığı, bu kitlenin manipülatif içeriklerle yönlendirilmeye çalışıldığı bilgisine yer verdi.
Ayrıca, meydanlarda kurulan kameralarla vatandaşların İmamoğlu reklamlarına verdikleri tepkilerin (gülmek, ilgilenmemek, baş çevirmek gibi) anlık olarak kaydedildiği, bu tepkilerin reklam ID’leriyle eşleştirildiği ifade edildi.
Bu verilerin, İstanbul ve Türkiye genelinde siyasi harita oluşturmak amacıyla işlendiği iddia edildi.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) tarafından gönderilen yazıya göre, İmamoğlu’nun yönettiği iddia edilen yapı, kişisel verilerin yurt dışına aktarımı için hiçbir yasal izin almadı.
Soruşturma dosyasına göre, 4,7 milyon vatandaşın kişisel verileri KVKK izni olmadan yurt dışına gönderildi.
İddianamede, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçmen kütüklerini CHP Genel Merkezi’ne gönderdiği, ancak bu verilerin partiden dışarı sızdırıldığı tespitine yer verildi.
Etkin pişmanlıktan yararlanan sanıkların ifadelerine göre, bu veriler CHP’den üçüncü şahıslara aktarıldı ve 2024 yerel seçimlerinde kullanıldı.
Savcılık iddianamesine göre, İBB uygulamaları üzerinden toplanan milyonlarca kişisel veri, yurt dışına aktarılmış, siyasi analizlerde kullanılmış ve dark web’de satışa çıkarılmış durumda.
Belgeler, İmamoğlu’nun liderliğinde örgütlü bir yapının, kişisel verileri “siyasi propaganda ve yönlendirme” amacıyla sistematik biçimde işlediğini öne sürüyor.