Hamas, plana müzakere şartıyla “evet” dedi, İsrail ordusu ise operasyonlarını askıya aldı. Şimdi gözler yarın Mısır’da yapılması beklenen görüşmelere çevrildi.
Planın merkezinde, Hamas’ın elinde tuttuğu İsrailli rehinelerin serbest bırakılması var. Karşılığında İsrail ordusu Gazze’deki saldırılarını durduracak ve yalnızca savunma amaçlı pozisyonda kalacak. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, planı daha ilk gün kabul etmişti. Hamas ise süreç boyunca bazı çekinceler öne sürdü ancak sonunda masaya oturmayı kabul etti.
Hamas, Trump’a gönderdiği mektupta plana dair tavrını netleştirdi. Örgüt, İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi, Gazze üzerinde ABD-İsrail vesayeti kurulmasına izin verilmemesi ve insani yardımın kesintisiz bölgeye ulaşması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Gazze’nin yönetiminin, Filistinli teknokratlardan oluşan bağımsız bir yapıya devredilmesi gerektiğini açıkladı.
Sürecin tıkanmaması için Trump sert çıkışlarda bulundu. 3 Ekim’de Hamas’a süre tanıyan Trump, “Anlaşma olmazsa Hamas için kimsenin görmediği bir cehennem başlayacak” ifadelerini kullandı. Daha önce de benzer tehditlerde bulunan Trump, bu kez geri adım atılmayacağını söyledi.
İsrail basını, tarafların yarın Şarm el-Şeyh’te bir araya gelebileceğini yazdı. ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un da müzakereler için Mısır’a hareket ettiği bildirildi. İsrail Kanal 12 televizyonu, hükümetin müzakere heyetine “acilen yola çıkın” talimatı verdiğini duyurdu.
Hamas, 3 Ekim gecesi yaptığı açıklamada, elindeki 48 rehineyi serbest bırakacağını açıkladı. Ancak ABD’nin belirlediği 72 saatlik takvimi gerçekçi bulmadığını da belirtti. İlk görüşmelerin, bu konunun netleşmesiyle başlayacağı ifade ediliyor.
Hamas’ın kabul açıklamasının ardından birçok ülke liderinden destek mesajı geldi. Uzmanlara göre bu süreç, hem Gazze’deki savaşın sona ermesi hem de Ortadoğu’da yeni bir barış sürecinin başlaması için önemli bir dönemeç olabilir.