ABD Merkez Bankası (Fed), küresel piyasaların nefesini tuttuğu yılın son toplantısında beklenen adımı attı ve politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 3,5–3,75 aralığına çekti. Karar, piyasaların 2025’e dair risk iştahını bir anda değiştirdi.
Fed'in bu hamlesiyle birlikte, 2025 yılına yüzde 4,50 seviyesinden başlanmış, yıl ise 3,75 faiz oranıyla kapanmış oldu.
Bir önceki toplantıda da aynı oranda indirime giden Fed, böylece üst üste ikinci kez faiz gevşetme adımı atmış oldu.
Karar öncesinde dünya borsalarında yön bulmakta zorlanan hareketlilik dikkat çekiyordu.
Fed içinde yaşanan görüş ayrılıkları, piyasalarda belirsizlik yaratırken, “şahin mi olacak, güvercin mi kalacak?” tartışmaları yatırımcı psikolojisini baskı altında tutuyordu.
Enflasyondaki yumuşama beklentileri artırsa da, Fed üyeleri ikiye bölünmüştü: Bir kanat, enflasyonla mücadelede zafer ilan etmek için erken olduğunu ve temkinli olunması gerektiğini savunuyordu.Diğer kanat, indirimlerin artık kaçınılmaz olduğunu ve ekonomik aktivitenin desteklenmesi gerektiğini dile getiriyordu.Bu kırılgan ortamda verilen 25 baz puanlık indirim, piyasalar için hem rahatlatıcı hem de merak uyandırıcı bir sinyal oldu.
Beklentiler Ne Düzeydeydi?
Piyasalarda yapılan fiyatlamalarda Fed’in 25 baz puanlık indirim ihtimali yüzde 86 ile açık ara öndeydi.
Daha agresif bir adım olan 50 baz puan indirimin ise masada olmadığı görülüyordu.
Kararın ardından tüm dünyada yatırımcıların kulağı, Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarına çevrilmiş durumda.
Uzmanlara göre Powell’ın tonlaması ve ekonomik projeksiyonlar, sadece bu haftanın değil, aralık ayının geri kalan tüm piyasalar hareketinin kaderini belirleyecek.