Aradaki uçurum ise tepkilere neden oluyor. Vatandaşlar, "Aynı belge, aynı işlem; bu fark nasıl açıklanır?" sorusunu soruyor.
Sürücü belgesi işlemleri için alınan ücretlerin bir kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirlediği değerli kağıt bedelinden oluşurken, vakıf hizmet bedeli gibi ek kalemler İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun ortak kararıyla belirleniyor. Ancak kamuoyuna bu ücretlerin belirlenme gerekçeleri şeffaf bir şekilde sunulmuş değil.
Yeni tip sürücü belgesine sahip bir vatandaş, soyadı değişikliği, kayıp ya da benzeri gerekçelerle belgesini yenilemek isterse 1420 lira değerli kağıt bedeli ve 340 lira vakıf payı olmak üzere 1760 lira ödemek zorunda kalıyor. Oysa 2016’dan önce alınan eski tip ehliyetini yenileyen biri sadece 15 lira ödüyor. Bu çelişki, vatandaşlar arasında “Kural tanımayana ödül, kurala uyana ceza” algısına yol açıyor.
Eski ehliyetlerin yenilenmesi için konulan son tarih yıllardır öteleniyor. Bu da birçok vatandaşın ehliyetini zamanında yenilememesine neden oluyor. Uygulamadaki bu esneklik, düzenli davranan vatandaşların aleyhine işliyor. 2024 yılı için belirlenen ücretlerde de adaletsizlik dikkat çekiyor: Eski tip ehliyet yenileme 15 lira, yeni tip ehliyet yenileme ise 1760 lira. Fark, tam 117 kat!
İlk defa B sınıfı ehliyet alacak bir vatandaşın cebinden çıkacak para ise 7438 lirayı buluyor. Bunun 5678 lirası harç, 1420 lirası değerli kağıt, 340 lirası da vakıf hizmet bedeli. Ehliyet sahibi olmanın bu kadar pahalıya mal olması, özellikle gençler ve dar gelirli vatandaşlar için ciddi bir yük oluşturuyor.
Kağıthane Nüfus Müdürlüğü'nde yaşananlar da ehliyet mağduriyetini perçinliyor. Sabahın erken saatlerinde işlem yaptırmak için sıraya giren vatandaşlar, internet kesintisi nedeniyle saatlerce işlem yaptıramıyor. Önceden randevu almış olan kişiler bile tekrar sıra numarası almak zorunda kalıyor. Sistem arızaları, yetersiz personel ve kalabalık nedeniyle kamu hizmeti almak bir çileye dönüşmüş durumda.
Nüfus müdürlüğünde görev yapan memurlar da sistemdeki aksaklıkların farkında. Bir görevli, randevu sisteminin aynı saate onlarca kişiyi yönlendirdiğini, personel sayısının yetersiz olduğunu ve işlemlere zamanında yetişilemediğini belirtiyor. Bu durum hem vatandaşın hem de memurun sabrını zorluyor.
Ehliyet işlemlerinde uygulanan yüksek ücret farkları ve kamu hizmetlerindeki altyapı sorunları, vatandaşın devlete olan güvenini sarsıyor. Şeffaflık ve adalet talep eden kamuoyunun beklentisi net: Ücretlendirme politikası yeniden gözden geçirilmeli, kamu hizmetleri daha verimli ve erişilebilir hale getirilmeli.