Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) son kurultay sonrası yaşanan gelişmeler, parti içi muhalefetin yargı yoluyla yeni bir süreci başlatmasıyla kritik bir evreye girdi. 30 Haziran Pazartesi günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek davaya saatler kala, CHP'nin dört eski Gençlik Kolları Genel Başkanı ortak bir açıklamayla eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundu.
Barbaros Dinçer, Emre Doğan, Emre Yılmaz ve Gençosman Killik imzalı açıklamada, “Kayyım siyasetine karşı ses verin. Bu adalet yürüyüşü henüz tamamlanmadı” denildi.
Eski başkanlar, CHP'nin mahkemeler eliyle dizayn edilmek istendiğini belirterek, Kılıçdaroğlu’na doğrudan seslendi:
“Sizin de yürüdüğünüz adalet yollarında öğrendiğimiz bir şey varsa, o da gerçek adaletin saraylardan değil halktan geldiğidir. AKP hükümetinden adalet beklemek ya hayalciliktir ya da yandaşlıktır.”
Metinde, 2023’te CHP'nin 47 yıl aradan sonra birinci parti olmasının halkın değişim iradesinin göstergesi olduğu vurgulandı.
“Ne kıyıya yanaşacak ne de limana çekilecek bir gemi vardır; bu iktidar yolculuğu kararlılıkla sürecektir. Bugün, kırgınlıkların değil; omuz omuza durmanın günüdür.”
Açıklamada CHP'nin kurultay kültürünün tarihsel derinliğine de değinilerek şu sözlere yer verildi:
“Kurultaylarımız ruhunu Sivas Kongresi'nden alır. Ne emperyalizmin ne de vesayetin gölgesinde yapılmıştır. Hukuksuzluk, kurultaylarda değil; siyaseti şekillendirmek için kullanılan adalet saraylarında aranmalıdır.”
Kılıçdaroğlu'nun geçmişte yürüttüğü “Adalet Yürüyüşü”ne atıfta bulunulan çağrıda, CHP’nin mevcut lideri Özgür Özel’e ve parti kadrolarına sahip çıkılması istendi:
“Siz de omuz verdiğinizde oluşacak çelik irade, AKP iktidarının sonunu getirecek. Bu mücadelede sessiz kalmayın. Bugün, geçmişi konuşmanın değil; geleceğe yol açmanın günüdür.”
Açıklamanın sonunda, CHP’nin gençlik örgütlerinden yetişen dört lider, şu tarihi cümlelerle çağrılarını noktaladı:
“Bizler, içeride adalet bekleyen yoldaşlarımız, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı adayımız ve demokrasiye inanan milletimizle tarihin aynı yerinde duruyoruz. Gelin, siz de bu yürüyüşte bizimle olun. Unutmayın! Adalet arayışı henüz tamamlanmamış bir yürüyüştür.”