Uzmanlar, bu gelişmeyi “insan zihninin kapılarını açan tarihi bir adım” olarak nitelendiriyor.
Bilim insanları, beynin motor korteksine yerleştirilen mikroelektrotlarla düşünce sırasında ortaya çıkan sinyalleri kaydetti. Ardından yapay zeka, bu sinyalleri çözerek kelimelere dönüştürdü.
Deneylerde ALS ve beyin sapı felci nedeniyle konuşamayan dört gönüllü yer aldı. Katılımcılar bazı kelimeleri seslendirmeye çalıştı, bazılarını ise yalnızca düşündü. Sistem, düşünceleri ilk kez okunabilir bir dile çevirmeyi başardı.
Geliştirilen arayüz, 125 bin kelimelik dev bir sözlükten düşünülen cümleleri yüzde 74 doğrulukla çözdü. Bu oran, iç sesin çözülmesinde bugüne kadar elde edilen en yüksek başarı.
Araştırmacılardan Erin Kunz, “İlk kez, yalnızca düşündüğünüz kelimelerin beyindeki izini bu kadar net şekilde görebildik” diyerek buluşun önemini vurguladı.
Peki ya istenmeyen düşünceler? Bilim insanları bunun için akıllı bir güvenlik sistemi geliştirdi. Çip, yalnızca kullanıcı özel bir parolayı düşündüğünde aktif hale geliyor. Testlerde “Chitty chitty bang bang” ifadesi, yüzde 98’in üzerinde doğrulukla tanındı. Bu sayede sistem, zihnin istemsiz düşüncelerini değil, yalnızca kullanıcının paylaşmak istediği mesajları çözüyor.
Araştırma ekibinden Frank Willett, “Bu teknoloji, felçli bireylere konuşmaya en yakın doğal iletişim imkanını sunabilir” dedi. Uzmanlara göre bu gelişme, konuşma yetisini kaybedenler için adeta ikinci bir hayat şansı anlamına geliyor.
Cell dergisinde yayımlanan çalışma, sadece tıp alanında değil, insan-makine ilişkilerinde de yeni bir çağın habercisi. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin günlük yaşamın bir parçası haline gelerek iletişim yöntemlerimizi kökten değiştirebileceğini düşünüyor.
