Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada Türkiye’nin dış politika önceliklerini anlattı ve özellikle Suriye sahasına ilişkin kritik mesajlar verdi. Fidan, SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na uymasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Bakan Fidan, konuşmasının başında küresel güvenlik ortamındaki değişimlere dikkat çekti. Yapay zekâ çağının hızla geldiğini, bunun ekonomiden savunmaya birçok alanı dönüştürdüğünü belirten Fidan, siber güvenliğin önümüzdeki dönemin en önemli rekabet alanlarından biri olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin realist ve çok yönlü bir dış politika yürüttüğünü ifade eden Fidan, Türkiye’nin geniş bir coğrafyada barış ve istikrarı önceleyen adımlarıyla uluslararası arenada itibarlı bir aktör haline geldiğini dile getirdi.
Fidan, Suriye’deki gelişmelere özel bir bölüm ayırdı. 10 Mart sürecinin bir an önce hayata geçirilmesinin Suriye’nin istikrarına büyük katkı sağlayacağını belirten Fidan, SDG’ye yönelik net bir mesaj vererek şunları söyledi:
“SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na uyması elzemdir. Huzur içinde yaşanan Suriye’yi destekliyoruz.”
Bakan, ayrıca rejimin devrilmesinden bu yana yaklaşık 560 bin Suriyelinin ülkelerine geri döndüğünü açıkladı.
Doğu Akdeniz’de hakça paylaşım ilkesini savunduklarını belirten Fidan, Türkiye’nin bu bölgedeki haklarını korumaya kararlılıkla devam edeceğini söyledi. Ege’de tüm ihtilafların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Fidan, diyalog ve iyi komşuluk ilişkilerinin esas alınması gerektiğini ifade etti.
Libya’da sahadaki sakinliğin korunmasında Türkiye’nin önemli rol oynadığını belirten Fidan, bu yaklaşımın hem Libya’da hem uluslararası toplumda takdir gördüğünü söyledi. Mısır ile 2025 yılında yoğun temaslar gerçekleştirildiğini belirten Fidan, 2026’da Türkiye-Mısır Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının planlandığını açıkladı. Irak’la yürütülen yapıcı diyaloğun ise bölgesel istikrar açısından özel önem taşıdığını ifade etti.
Türkiye-ABD ilişkilerinde bu yıl önemli temaslar yapıldığını vurgulayan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında 25 Eylül’de Washington’da yapılan görüşmeyi “kilometre taşı” olarak nitelendirdi. Kendisinin de Kasım ayında ABD’de yaptığı görüşmelerde Suriye başta olmak üzere ulusal güvenliğe ilişkin kritik konuların ele alındığını söyledi.
Türkiye’nin NATO içindeki rolünün giderek güçlendiğini ifade eden Fidan, Türkiye’nin ittifak içinde güvenilir ve yüksek kabiliyete sahip bir aktör olduğunu belirtti. Müttefikler arasında savunma sanayii alanında kısıtlama uygulanmaması gerektiğini savunduklarını da hatırlattı.
Avrupa Birliği ile ilişkilerin 2025 boyunca hem ekonomik hem stratejik açıdan derinleştiğini belirten Fidan, pek çok AB üyesinin Türkiye’nin önemini daha net gördüğünü söyledi. Bakan, AB üyelik sürecinin canlandırılmasının Türkiye’nin öncelikleri arasında olduğunu vurgulayarak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi sürecinin hızlanması gerektiğini ifade etti.
“Türkiye–AB işbirliği tüm Avrupa’nın menfaatinedir. AB’den de aynı vizyonu bekliyoruz.” dedi.