Ortadoğu’da İsrail ve İran arasında altı gündür süren kanlı çatışmaların yankısı Washington’a kadar uzandı. ABD Başkanı Donald Trump ile Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard arasında derin bir görüş ayrılığı yaşandığı iddia ediliyor. ABD'nin savaşa doğrudan dahil olması ihtimali istihbarat kurumlarının en üst düzeyindeki isimle Beyaz Saray arasında büyük bir çatlağa neden olmuş durumda.
ABD’li siyasi analist Travis Akers’in Washington’daki kaynaklara dayandırdığı iddiasına göre, Gabbard Trump’ın İran’a karşı İsrail yanlısı bir askeri müdahale emri vermesi halinde görevinden istifa etmeyi düşünüyor. Bu iddia henüz resmi makamlarca doğrulanmadı, ancak bölgedeki tansiyonun böylesine kritik olduğu bir süreçte böyle bir sızıntının basına düşmesi, Amerikan siyasetinde adeta sarsıntı yarattı.
Şubat 2025’te Trump tarafından Ulusal İstihbarat Direktörü olarak atanan Tulsi Gabbard, geçmişte gerekçesiz veya uluslararası hukuka dayanmayan askeri müdahalelere karşı net duruşuyla tanınmıştı. Savaş karşıtı çizgisi ve dış politika konularındaki temkinli tutumu, özellikle Ortadoğu'daki gerilimlerde daha da ön plana çıkmıştı.
Krizin bir başka boyutu ise Trump ile Gabbard’ın İran’ın nükleer faaliyetleri konusundaki değerlendirmelerde açık şekilde ayrışması. Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun “İran nükleer silaha çok yakın” iddiasını sahiplenirken, Gabbard istihbarat kurumlarının bu yönde bir bulguya ulaşmadığını vurguladı. Bu, Trump ile Gabbard’ın ilk kez kamuoyu önünde açıkça karşı karşıya geldiği bir konu olarak kayda geçti.
Uzmanlara göre ABD’nin doğrudan savaşa girmesi, yalnızca İran-İsrail hattını değil, tüm Ortadoğu’yu yangın yerine çevirebilir. Washington’da güvenlik çevreleri, böyle bir müdahalenin Rusya, Çin ve Körfez ülkelerinin pozisyonlarını da etkileyeceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Gabbard’ın istifası sadece bir bireysel karar değil; ABD istihbarat sisteminde sarsıcı bir boşluk ve kriz anlamına gelebilir. Trump’ın bu süreçte nasıl bir tavır alacağı ve Gabbard’ın görevde kalıp kalmayacağı önümüzdeki günlerde Washington’un en sıcak gündem maddesi olmaya devam edecek.