Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 19 Kasım 2025 tarihli kararnamesinde 2.478 kişilik başmüfettiş kadrosuna ilişkin karar yer almasına rağmen, söz konusu müfettişlerin atamaları hâlâ açıklanmadı. Müfettişler, yıllardır süren belirsizlik nedeniyle ciddi mağduriyet yaşadıklarını söylüyor.
İş müfettişliği, Türkiye’nin en zorlu kariyer yollarından biri olarak biliniyor. Ancak 2015/1. dönem müfettiş yardımcılarının yeterlilik süreci, mevzuatta öngörülen sürenin çok üzerine çıktı. Mevzuata göre, iş müfettiş yardımcılığında geçirilmesi gereken süre “3 yıldan az, 5 yıldan fazla olamaz” şeklinde belirlenmişken, sınav sonuçlarının açıklanmaması toplam sürenin 5 yılı aşmasına yol açtı.
Bu gecikme, müfettişlerin kendi kurumlarına karşı dava açmalarına neden oldu. Atamaların davalar sürerken yapılması ise davaların “konusuz kalmasına” yol açarak müfettişlerin hem unvan hem de maddi kayıplar yaşamasına neden oldu.
Sadece unvan hakkı değil, gecikmenin etkileri özlük haklarına da yansıdı. Müfettişler, geciken atamalar nedeniyle kaybettikleri derece ve kademe ilerlemelerinin yanı sıra mali haklarını da alamadıklarını ifade ediyor. Şimdi ise 10 yıllık kıdemlerini tamamlamalarına rağmen başmüfettişlik kararnamelerinin yayımlanmamasından kaynaklı yeni bir bekleyişle karşı karşıyalar.
Müfettişler süreci “rutin bir atamadan çıkıp zulme dönüştü” olarak nitelendiriyor. Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine atıf yapan müfettişler, belirlilik ve hukuk güvenliği ilkelerinin ihlal edildiğini belirtiyor. Hukuk güvenliği ilkesinin, bireyin geleceğe yönelik planlarını mevcut kurallara güvenerek yapabilmesini garanti ettiğini hatırlatan müfettişler, haklı beklentilerinin de zedelendiğini vurguluyor.
2015/1. dönem müfettişleri, yıllardır süren belirsizlik ve gecikmelerin artık sona ermesini talep ediyor. Müfettişler, yeni bir idari dava sürecine girmek istemediklerini belirterek şunları söylüyor:
"Hak ettiğimiz unvan, derece, kademe ve özlük haklarımızla görevimize devam etmek istiyoruz."
İş müfettişlerinin yıllardır süren mağduriyeti, kamu görevlilerinin kariyer süreçlerindeki aksaklıkları gözler önüne seriyor. Bu bekleyişin ne zaman sona ereceği ise hâlâ belirsiz.