Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya şirketlerinin uygulamalarını eleştirerek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen bir devlet olarak, bağımsız devlet olarak elbette bunu kabul etmez, edemez” dedi.
Dijital Faşizm ve Diktatörler
AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı’nda konuşan Altun, dijital faşizm rejiminin ve dijital diktatörlerin günlük hayatı sömürgeleştirmeye çalıştığını belirtti. Altun, “Bu yapay, aşırı tüketim kültürünü özendirmeye çalışmakta, insanların uyuşturan dijital bağımlılık sistemini ayakta tutmak için çabalamaktadırlar. Gizli sansür ve örtülü özendirme yöntemleriyle siyasal davranış değişikliklerini medyana getirmeye çalışmaktadırlar” dedi.
Batılı ve Batılı Olmayan Devletler Arasındaki Fark
Altun, sosyal medya şirketlerinin Batılı devletlerle Batılı olmayan devletler arasında farklı tutumlar sergilediğini vurguladı. “Bu şirketler çoğunlukla Amerikan, Alman, Fransız yasalarına saygı duyarken örneğin Türkiye Cumhuriyeti yasalarına saygı duymuyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen bir devlet olarak, bağımsız devlet olarak elbette bunu kabul etmez, edemez” diye konuştu.
Siber Vatanda Egemenlik Hakları
Altun, Türkiye’nin siber vatanda egemenlik haklarına sahip çıkmak zorunda olduğunu belirterek, “Bizim bu sosyal medya platformlarından beklentimiz çok açıktır. Hukukumuza, egemen haklarımıza, vatandaşlarımızın ifade özgürlüğüne saygı duyun. Terörizme, örgütlü suçlara, yasal olmayan faaliyetlere zemin hazırlamayın. Türk yargısıyla, emniyetiyle, kurumlarıyla iş birliği yapın” ifadelerini kullandı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi
Altun, dezenformasyonla mücadelenin önemine vurgu yaparak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kurulduğunu hatırlattı. “Bu süreçte Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararla Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin kapanacağı ve yasal dayanağının kalmayacağı yönünde yalanların da gündeme getirildi. Bu da bir dezenformasyondu” dedi.
Dezenformasyonun Önlenmesi
Altun, dezenformasyonla mücadele merkezinin çalışmalarıyla gurur duyduklarını belirtti. “Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz kurulduğu günden bu yana binlerce hakikati ortaya çıkardı ve çalışmalarına bu yaklaşımla devam edecek” dedi. İsrail’in gerçekleştirdiği soykırımı dünyaya gösterdiklerini ve büyük uluslararası medya şirketlerinin de bu gerçekleri yayınlamak zorunda kaldığını ifade etti.
Anayasa Mahkemesi Kararı
Altun, Anayasa Mahkemesi’nin bazı kararlarının dezenformasyon olarak kullanıldığını belirtti. “Cuma günü Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının kuruluş kararnamesi olan 14 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin bazı maddelerini iptal etti. ‘Bu kararlar Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değil kanunla düzenlenmeli’ dedi ve 9 ay süre verdi” diye konuştu. Anayasa Mahkemesi’nin kararının Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun Instagram’a erişim engeli kararı sonrası alındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Kamuoyunun Vicdanına Bırakıyoruz
Altun, medyada ve siyasette kendini kanaat önderi gibi gösteren kişilerin dezenformasyon yapmalarını eleştirerek, “Siyaset yapan, medyada kendisini kanaat önderi gibi gösteren insanların bu kadar açıkça çürütülebilecek olan bir yalanı dolaşıma sokması gerçekten kabul edilebilir bir durum değil” dedi. Bu durumu kamuoyunun vicdanına emanet ettiğini belirtti.