Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, tarihe bakış açılarından engelli bireylerin topluma kazandırılmasına kadar pek çok konuda çarpıcı mesajlar verdi.
Engelsiz Türkiye için Ortak Çaba
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program vesilesiyle engellilerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutladı. Engelli bireylerin sorunlarının çözümü için toplumsal farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti.
“Toplumsal bilinci artıracak kampanyalar ve projelerle hep beraber engelli kardeşlerimizin yanında olmalıyız” diyen Erdoğan, engellilerin sosyal yaşama entegrasyonunu kolaylaştırmak için hükümetin ve AK Parti’nin 22 yıllık süreçte önemli adımlar attığını vurguladı.
Maziden Geleceğe Güçlü Köprüler Kuruyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tarihi birikimini geleceğe taşıma gayretine de değindi. “Devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatmak yerine, tarihi bir bütün olarak kucaklıyoruz. Maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya çalışıyoruz” dedi.
Erdoğan, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden örnekler vererek, engelli bireylerin geçmişte nasıl topluma kazandırıldığını anlattı. Sultan II. Abdülhamid’in işitme ve konuşma engelli bireyler için açtırdığı okul ve aldığı tedbirlerin o dönemin ileri görüşlü yaklaşımlarını gösterdiğini belirtti.
Sosyal Adalet Vurgusu
Cumhurbaşkanı, sosyal adaleti güçlendirme ve eşitsizliği giderme noktasında hükümetin insan odaklı politikalarını sürdürdüğünü dile getirdi. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahibi 85 milyonun tamamıdır. Hiçbir vatandaşımız kökeni, inancı ya da mezhebi nedeniyle ayrımcılığa uğramayacaktır” dedi.
Engelli bireylerin topluma kazandırılması ve onların hayatlarını kolaylaştıracak düzenlemelerin devletin asli görevi olduğunu belirten Erdoğan, “Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve Türkiye Yüzyılı hedefini onlarla birlikte gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
Erdemli Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz
Erdoğan, engelli bireylerin toplumsal hayattaki varlıklarını artırmaya yönelik politikaların köklü devlet geleneğine dayandığını belirtti. “Bu güçlü mirası korumak ve daha ileri taşımak, bizim en önemli sorumluluğumuzdur” diyerek sözlerini tamamladı.
Güçlü Bir Türkiye İçin Omuz Omuza
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında vurguladığı dayanışma ve birlik mesajları, Engelsiz Türkiye hedefinin toplumsal bir seferberlikle mümkün olduğunu ortaya koydu. Erdoğan, 21. yüzyılın Türkiye Yüzyılı olmasında engelli bireylerin önemli bir rol oynayacağına olan inancını yineledi.
“Engellilerin haklarına ilişkin sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden biri olduk”
Bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmasını sağladık. Engelli kardeşlerimize dönük hizmetleri lütfedilen, bahşeden üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdik. 2005 yılında çıkardığımız ve temel politikamızı ortaya koyduğumuz engelliler hakkındaki kanun bunun en açık göstergelerinden biridir. 2008’de Birleşmiş Milletler engellilerin haklarına ilişkin sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden biri olduk. Engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendimize rehber edindik. Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların toplu ulaşım araçlarıyla bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik.
Engellilerimizin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına erişilebilirlik belgesi verdik. 2020 yılı erişilebilirlik yılı ilan ederek bu alandaki çalışmalarımıza daha da hız kazandırdık. Birazdan çalışmalarıyla erişilebilirlik ödüllerine layık görülen isimlere ödüllerini takdim edeceğiz. Tabi biliyorsunuz, erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil. Teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
“Ücretsiz seyahat desteği ödemesi yaptık”
İşitme engelli kardeşlerimizin tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelli iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığıyla yaptığımız gelir desteği ödemelerini sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat desteği ödemesi yaptık. Engelli öğrencilerimiz ev, okul arası ulaşımını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar. Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerde yaygınlaşması adına 2011 yılından beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. Bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelimiz erişilebilirlik eğitimlerine katıldı.
“Kamuda engelli memur atamalarının önünü açtık”
Buradan şunu da memnuniyetle ifade etmek isterim; engelli vatandaşlarımızın çalışmak ve üretmek için ne kadar istekli, azimli, özverili olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ediyorum. İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli kamu personeli seçme sınavıyla kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 777 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda. Kamuda çalışan engelli memurlarımızın verimliliğini artırmasına büyük önem veriyoruz. Engellilerimizin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bu kardeşlerimizin becerileri dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamamızı 2014 yılında başlatmıştık. Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hali hazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 133 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor.
Erken teşhis ve müdahale birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede önemli yer tutuyor. 0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz. Şu anda iki şehrimizde uyguladığımız otizmli bireylerin ailelerine yönelik bireysel sosyal danışmanlığını yakın zamanda 16 ilimize daha taşıyoruz. Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için evde bakım yardımı, gündüzlü bakım hizmetleri, umut evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Halihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor.
“Engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık”
aliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 105 umut evinde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz bir şekilde karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibariyle farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz. Otizm alanında ihtisaslaşmış gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılması önceliklerimiz arasında yer alıyor. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere ikinci ulusal eylem planımızı da uygulamaya başladık. Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke, Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir.
Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır. 2030 engelli vizyon belgesini bundan üç yıl önce yine Dünya Engelliler Günü vesilesiyle ilan etmiş, milletimizle paylaştık. Vizyon belgesinin üç yıllık uygulama aracı olan engelli hakları ulusal eylem planının ilk iki yılını neredeyse geride bıraktık. Eylem planımızın hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için hepimizin daha gayretli, daha hevesli, daha özverili çalışması gerekiyor. Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum.
“Azim varsa, zafer vardır”
Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım, gerçek manada engellilik hali azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Başka bir engellilik hali de zihinlerde ve yüreklerde olandır; yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik kaçar. Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır.
Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönüle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik. Ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahalli idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum. Tüm engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum. Erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumlarımızı ve temsilcilerini yürekten kutluyor, engelsiz Türkiye mücadelemize verdikleri desteğe teşekkür ediyorum.