Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında Filistin ve Lübnan’daki duruma ilişkin gerçekleşen özel oturumda kritik mesajlar verdi. Erdoğan, İsrail’in Golan Tepeleri ve Filistin’deki politikalarını sert bir dille eleştirerek, “Uluslararası toplum, İsrail’in hukuk tanımaz uygulamaları karşısında harekete geçmelidir.” dedi.
Filistin Halkının Acıları Artıyor
Filistin’deki insani dramın dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’ye düzenlenen saldırıların yol açtığı felaketlere dikkat çekti:
- Saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 bin kişi hayatını kaybetti.
- 100 binden fazla kişi yaralandı.
- Kudüs, sistematik şekilde Yahudileştirme politikalarının hedefi oldu.
Erdoğan, “Gazze’deki soykırımı durdurmak için her platformda yoğun gayret gösterdik, ancak İsrail, bazı Batılı ülkelerin desteğiyle şiddet politikalarını sürekli artırıyor,” dedi.
“Suriye de İsrail yayılmacılığının hedefi oldu”
Lübnan’dan sonra Suriye’nin de İsrail yayılmacılığının hedefi olduğunu aktaran Erdoğan, “İsrail’in Golan tepelerinde yasa dışı yerleşimlerini genişletmesi dahil Suriye’nin toprak bütünlüğünü hiçe sayan adımlarını görüyoruz. Suriye’nin ve bölgemizin istikrarını tehdit eden bu hukuksuzluklara D-8 olarak çok daha güçlü tepki vermemiz gerektiğine inanıyorum.” dedi.
“Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız”
İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeleri gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Her şeyden önce İsrail’e silah ambargosu uygulanması, İsrail ile ticaretin sonlandırılması ve uluslararası alanda tecrit edilmesi çok mühimdir. Silah satışının durdurulması girişimimize aralarında Güvenlik Konseyinin daimi iki üyesinin de bulunduğu 52 ülke ve iki uluslararası teşkilat destek vermiştir.
Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan ve Türkiye olarak bizim de müdahillik başvurumuzu yaptığımız davaya D-8 üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Kısa vadede Gazze’de kalıcı ateşkese ulaşmak her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Bu konuda hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Uzun soluklu hedefimiz ise iki devletli çözümü hayata geçirmek için bir müzakere sürecinin başlatılması olmalıdır. Ateşkesin sağlanması konusunda Katar ve Mısır’ın sürdürdüğü müzakerelere güçlü destek vererek bir an evvel neticeye ulaşmalıyız.”
“Hep birlikte kardeşlerimizin yanında olmamız lazım”
Erdoğan, “Lübnan’da ateşkesin tesisi ve Suriye’de Esad rejiminin çökmesi ümit ediyorum daha olumlu bir dönemin başlangıcı olacaktır. Lübnan’ın içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde hep birlikte kardeşlerimizin yanında olmamız lazım. Ülkemizin Lübnan’a gönderdiği insani yardım sevkiyatlarının toplamı bin 500 tona ulaşmak üzeredir. Filistin’de olduğu gibi Lübnan’da da siyasi dağınıklığın devam etmesine izin vermemeliyiz.” dedi.
Filistin’in, Lübnan’ın ve Suriye’nin iç barışının sağlanması için yeni dinamiklerin geliştirilmesine öncülük etmeleri gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bölge ülkelerinin birbirlerinin iç işlerine karışmadan kendi aralarında güçlü bir dayanışma içine girmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu çerçevede bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız. Sözlerime son verirken bugünkü toplantımızdan çıkacak sonuçların Filistin, Lübnan ve Suriye halkına hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.