SON DAKİKA HABERLERİ

HaberManşetlerSon Dakika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gençlerimizi Sosyal Medyanın Tehlikelerine Terk Edemeyiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin eğitim alanındaki başarılarına ve gençlerin dijital dünyadaki tehditlere karşı korunmasının önemine dikkat çekti. Erdoğan, gençlerin sosyal medya ve dijital platformlarda karşılaştıkları tehlikeler karşısında kayıtsız kalınamayacağını vurguladı.

“Bin Yıllık Medeniyet Mirasımızla Eğitimde Yol Gösteriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin eğitim alanındaki köklü mirasını hatırlattı. Anadolu’nun bin yıllık eğitim geçmişine değinen Erdoğan, ecdadın kurduğu medreselerin ve bilim yuvalarının dünya tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.

“Endülüs’teki medreselerden Osmanlı’nın Fatih ve Süleymaniye medreselerine kadar pek çok eğitim kurumu, hem dini hem de pozitif bilimlerin öğretilmesinde önemli bir rol üstlendi. Bu mirası yaşatmaya devam ediyoruz,” dedi.

“Eğitim Sisteminde Büyük Reformlar Hayata Geçirdik”

Erdoğan, hükümet olarak eğitimi her zaman en öncelikli konu olarak ele aldıklarını belirtti. Göreve geldiklerinde Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarının sayısının sadece 76 olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı, bu sayının bugün 208’e ulaştığını ifade etti.

“Her ilimize bir üniversite kurarak gençlerimize fırsat eşitliği sunduk. Öğrenci sayısı 2 milyondan 7 milyonun üzerine çıktı. Yükseköğretim bütçesini 2002’de 2,4 milyar liradan 2024’te 341 milyar liraya çıkardık,” dedi.

“Bilimsel Yayınlarda İlk 10 Hedefimiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bilimsel yayın sıralamasında son yıllarda önemli bir ilerleme kaydettiğini söyledi. 2002’de 29. sırada olan Türkiye’nin bugün 17. sıraya yükseldiğini belirterek, bu başarıyı yeterli görmediklerini dile getirdi. Erdoğan, hedeflerinin kısa vadede ilk 10’a girmek olduğunu vurguladı.

“Üniversitelerimizden bilimsel çalışmalar üretmede daha büyük adımlar bekliyoruz. Bu süreçte hükümet olarak üniversitelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz,” dedi.

“Uluslararası Öğrenci Sayısı 340 Bine Ulaştı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası eğitimde de önemli bir merkez haline geldiğini belirtti. 2002’de 16 bin olan yabancı öğrenci sayısının bugün 340 bini aştığını söyleyen Erdoğan, bu öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık katkısının 3 milyar dolara ulaştığını kaydetti.

“198 farklı ülkeden gelen öğrenciler, Türkiye’nin eğitim kalitesine güveniyor. Bu başarıyı daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz,” dedi.

“Gençlerimiz Teknoloji ve Bilimde Öncü Olmalı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin teknoloji ve bilimde daha fazla söz sahibi olması gerektiğini belirtti. TEKNOFEST gibi etkinliklerin gençlerin vizyonunu genişlettiğini ifade eden Erdoğan, üniversitelerden teknoloji ve bilim üretiminde daha fazla katkı beklediklerini vurguladı.

“TEKNOFEST ADANA’da gençlerimizin heyecanını ve azmini gördük. Üniversitelerimizden daha fazla proje, kavram ve bilimsel tez üretmelerini bekliyoruz,” dedi.

“Üniversitelerimiz Geleceğe Işık Tutmaya Devam Edecek”

Erdoğan, Türkiye’nin üniversitelerinin sadece bilgi aktarma merkezleri olmadığını, aynı zamanda ülkenin fikri temellerinin atıldığı, pozitif ve sosyal bilimlerin beslendiği yerler olduğunu vurguladı.

“Bir millet, insanlığın ortak bilgi birikimine katkı sağladıkça güçlenir. Üniversitelerimiz, bu birikimi geliştiren en önemli merkezlerdir ve geleceğimize ışık tutmaya devam edecekler,” dedi.

“Yurt yatak kapasitesi 993 bine ulaştı”

Devrim yaptığımız alanlardan bir diğeri de yüksek öğrenim yurtlarıdır. Yurtlar konusunda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemi ülkemize kazandırmış olmanın gururunu yaşıyoruz. 182 bin olan yurt yatak kapasitesi, 22 yılda 810 bin ilaveyle 993 bine ulaştı. Yurtlarımızı; içerisinde banyosu, tuvaleti, buzdolabı, interneti bulunan otel konforunda odalara dönüştürdük. Bu sene yurtlarımıza başvuran 355 bin öğrenciden 342 binini yerleştirdik. 15 bin yedek öğrencimizi de peyderpey yurtlarına yerleştiriyoruz. Başvuran her öğrencimize burs veya kredi imkanı sağlayarak, ekonomik açıdan kendilerini destekliyoruz.

Burada şunu da ifade etmekte fayda görüyorum: Türkiye’nin yüksek öğrenimde yakaladığı bu ivmede; terörün, şiddetin, kavganın, çatışmanın ve uzun yıllar üniversitelerimizi esir alan ideolojik baskı ortamının ortadan kaldırılmasının çok önemli payı bulunuyor. Zira huzurun olmadığı bir üniversitede ne akademik eğitim olur; ne bilimsel çalışma, araştırma için mümbit ortam olur. Türkiye, bunun acısını özellikle 70’li yıllarda yaşamış ve bedelini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Sizlerin de vakıf olduğu üzere geçmişte üniversitelerimiz vesayet odakları tarafından demokrasi ve hukuk dışı arayışlara alet edilmiştir. Gerek 27 Mayıs’a, gerek 12 Eylül’e, gerekse 28 Şubat dönemine giden yolun taşları, üzülerek söylüyorum, üniversiteler üzerinden döşenmiştir. Bu karanlık günler artık geride kalmıştır. 

“Üniversitelerimizi bir daha eski kötü günlerine asla döndürmeyeceğiz”

Ülkemizin genelinde huzur atmosferi kökleştikçe, üniversitelerimiz de asli vazifelerini daha iyi yerine getirmeye başladı. Bunun korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem atfediyoruz. Bu tarihi kazanımın kıymetini çok iyi bilmeli, üzerine hep birlikte titremeli ve kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmemeliyiz. Kaybedilen zamanı telafi etmek ve gençliğimizin hayalleri ile Türkiye’nin hedeflerini buluşturmak adına bu süreci layıkıyla değerlendirmeliyiz. Siz hocalarımızın çabaları, öğrencilerimizin de uyanık hareket etmeleriyle üniversitelerimizi bir daha eski kötü günlerine asla döndürmeyeceğiz. Üniversite olmanın gereği olan özgürlük ortamını geliştirirken; terör örgütlerinin, marjinal yapıların, gençlerimizi ideolojik kavgalarına meze yapmak isteyenlerin bu ortamı istismar etmelerine göz yummayacağız.

Bu vesileyle şu çelişkiyi de ifade etmeden geçemeyeceğim: Sizlerin çok iyi bildiği gibi Türkiye, fikir ve düşünce hürriyeti başta olmak üzere Batılı ülkelerin çok sık eleştirilerine muhatap oldu, halen de oluyor. Yıllarca bize demokrasi dersi verdiler; rektör seçimlerinden diğer konulara kadar pek çok başlıkta üniversitelerle ilgili ülkemize özgürlük dersi verdiler. Ama bize en üst perdeden ahkam kesenlerin, Gazze soykırımında nasıl tavır takındıklarını hepimiz gördük. Gazze soykırımı, siyonist lobinin dünyanın en prestijli üniversitelerini de tahakkümü altına aldığını bir kez daha göstermiştir.

“Gazze soykırımında Batılı yöneticiler çok kötü bir sınav vermiştir”

Öyle utanç verici olaylara şahitlik ettik ki; “Gazze’de soykırım var” diyen öğrenciler polis şiddetine maruz bırakıldı, yerlerde sürüklendi. Filistin için gösterilere izin veren rektörler istifa ettirildi, linç edildi, Amerikan Kongresi’nde sorguya çekildi. Barışçıl eylemlere katılan üniversite öğrencileri, “Hayatınız boyunca iş bulamayacaksınız” diyerek alenen tehdit edildi. En ufak bir eleştiriye, Filistin’le ilgili destek beyanına müsaade edilmedi. Siyonist sermayenin bağış-fon adı altında dünyanın en iyi üniversitelerine hükmettiği, inkârı mümkün olmayacak bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gazze soykırımında Batılı yönetimler, İsrail’i korumak uğruna, itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir.

Burada çok önem atfettiğim bir hususu dikkatinize getirmek istiyorum. Üniversitelerimizin kanunda yer alan görevlerini yaparken, gençlerimizin fikri tekamülleri ve karakter gelişimlerini de ihmal etmemesi mühimdir. Eğitim, ancak milli şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Tarihini bilen, kendini bilen, özgüvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde, yarınlarımıza güvenle bakabiliriz. Gençlerimizin iyi eğitim almaları kadar; vicdanlı, bilinçli, sorumluluk duygusuyla donatılmış olmalarını da aynı derecede önemsemeliyiz.

“Adım atmazsak, Batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla yüzleşmemiz kaçınılmazdır”

Bakınız son günlerde milletçe yüreğimizi yakan olaylara şahit oluyoruz. Önceki ay Eskişehir’de camii avlusundaki insanlarımıza yönelik menfur bir saldırı oldu. Ardından İstanbul’da gencecik bir polis memuruz alçakça şehit edildi. Geçtiğimiz cuma günü ise hayatlarının baharındaki iki genç kızımız, vahşi bir cinayete kurban gitti. Katledilen her iki evladımıza da Allah’tan rahmet, acılı ailelerine buradan başsağlığı diliyorum. Kimi zaman dijital platformlardan yayılan cerahatin, kimi zaman sapkın akımların, kimi zaman uyuşturucu illetinin, kimi zaman alkol belasının, kimi zaman televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün, kimi zaman da infaz ve ıslah sistemimizdeki boşlukların bu acıların yaşanmasında rol oynadığını görüyoruz. Üzülerek ifade ediyorum ki; bu vakaların ekseriyetinde fail de, mağdur da gençlerimizden oluşuyor. Millet ve devlet olarak bu hadiselerin önüne geçecek adımları atmazsak, Batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla bizim de yüzleşmemiz kaçınılmazdır.

 “Gençlerimizin yitip gitmelerine seyirci kalamayız”

Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz. Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların, her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız. Milletimizi asırlardır sarsılmadan ayakta tutan milli ve manevi değerlerimiz, bu mücadelede en büyük destekçimiz olacaktır. Üniversitelerimizin daha fazla sorumluluk alması, kendilerine emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin milli kimlik inşasına üniversitelerimizin katkı vermesi gerekiyor.

“Kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir”

Her zaman söylüyorum: Mazi ile ati arasında kuracağımız köprünün en önemli ayaklarından biri üniversitelerimizdir. Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir. Önümüzdeki dönemi, tüm bu sorunların üzerine daha kararlı gittiğimiz, gereken adımları atıp netice aldığımız bir döneme tahvil etmek istiyoruz. Bu süreçte üniversitelerimizden, siz hocalarımızdan destek bekliyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu duygularla bir kez daha 2024-2025 akademik yılının hayırlı olmasını diliyor, hocalarımıza ve öğrencilerimize başarılar temenni ediyorum.

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Haberler İlginizi Çekebilir