İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Türkiye’nin kırk yılı aşkın süredir süren terörle mücadelesine dikkat çektiği yazısında, “Bir yer var, biliyoruz; epeyce yaklaştık, duyuyoruz…” sözleriyle umutlu bir gelecek vurgusu yaptı. Yeni Şafak’ta yayımlanan yazısında, Türkiye’nin artık terörsüz bir geleceğe her zamankinden daha yakın olduğunu vurgulayan Turan, bu hedefin kalıcı olmasının ancak sivil bir anayasa ile mümkün olabileceğini söyledi.
“Teröre Teslim Olmadık Ama Bedelini Ödedik”
Bülent Turan, terörle mücadelede geçen yılları kişisel ve toplumsal bir hafızayla anlattı. “Çocuk yaşta terörü öğrendik. 1984’te Eruh’taki ilk saldırıyla başlayan bu karanlık süreç, toplumun tüm kesimlerinde derin yaralar açtı,” diyen Turan, Türkiye’nin hiçbir zaman teröre boyun eğmediğini, ancak ağır bedeller ödediğini ifade etti.
“Kimimiz canını verdi, kimimiz sevdiklerini yitirdi. Ekonomi zarar gördü, umutlar tükendi, potansiyeller kayboldu,” diyen Turan, terörün ülke gündemini yıllarca esir aldığını dile getirdi.
“İlk Kez Bu Kadar Yakınız”
Turan, Türkiye’nin bugün geldiği noktada geçmişten çok daha güçlü ve tecrübeli olduğunu belirterek, “Adına ‘çözüm süreci’ denen farklı girişimler daha önce de oldu ama ilk kez bu kadar yakınız,” dedi. Komşu ülkelerde değişen dengeler, Türkiye’nin uluslararası gücü ve kararlılığı ile birlikte terörsüz bir geleceğin hayal olmaktan çıktığını ifade etti.
“Silahların susması, örgütlerin lağvedilmesi ve toplumun demokratik taleplerinin meşru zeminlerde karşılık bulması artık birer ideal değil, gerçekçi hedeflerdir,” dedi.
“Hepimize Sorumluluk Düşüyor”
Yeni sürecin başarısı için sadece devlete değil, tüm topluma görev düştüğünü ifade eden Turan, özellikle kamuoyunun ve siyasi aktörlerin sağduyulu davranması gerektiğini belirtti. “Zafer edasıyla yapılan açıklamalar, kamu vicdanını yaralayan sembolik eylemler geçmişte atılan iyi niyetli adımları nasıl boşa çıkardıysa, bugün de aynı hataya düşmemeliyiz,” dedi.
“Bu bir pazarlık süreci değil. Bu, Türkiye’nin bütünlüğünü ve geleceğini koruma sürecidir,” ifadeleriyle sürecin niteliğini net bir şekilde ortaya koydu.
“Yeni Türkiye’ye Yeni Anayasa Yakışır”
Yazısının en dikkat çeken bölümlerinden biri ise anayasa vurgusuydu. Mevcut anayasanın darbe döneminin ürünü olduğunu ve Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap veremediğini söyleyen Turan, terörsüz bir gelecek için kalıcı çözümün sivil ve kapsayıcı bir anayasa ile mümkün olabileceğini belirtti.
“Artık yeni şeyler söylemek, yeni başlangıçlar yapmak zorundayız. Türkiye’nin tüm gerçeklerini içine alan, milletin tamamını temsil eden, darbeci zihniyetten arınmış bir anayasaya ihtiyacımız var,” dedi.
“İkinci Yüzyılın Lider Ülkesi Türkiye Olmalı”
Cumhuriyet’in yüzüncü yılını geride bırakan Türkiye’nin ikinci yüzyıla yeni bir sayfa açarak girmesi gerektiğini belirten Turan, vizyoner bir çağrıyla yazısını sonlandırdı:
“Bugün dünyanın lideri kim olacak diye ABD mi, Çin mi diye konuşuluyor. Neden bir gün bu sorunun yanıtı ‘Türkiye’ olmasın? Eğer bu hedefe yürüyorsak, terörsüz bir Türkiye bu yürüyüşün ilk ve en temel adımıdır.”