SON DAKİKA HABERLERİ

HaberManşetlerSon Dakika

Bir Zihniyetin İflası

Kimi zaman bir toplumu şekillendiren şey, akıl değil algıdır. Ve algının yönünü tayin edenler, çoğu zaman hakikatin değil, gösterinin peşindedir. Türkiye’de yıllardır bir güruh var ki, kendi dünyasını “medeniyet” diye pazarlıyor, hakikati ise hoyratça dışlıyor.

Bu güruha göre; mermerden, tunçtan veya çelikten bir heykel dikmek, en büyük hizmettir. O heykel neyi anlatıyor, hangi duyguyu taşıyor, hangi değeri temsil ediyor, soran yok. Yeter ki büyük olsun, yeter ki gösterişli dursun. Resim dendi mi; anlamsız çizgiler, saçma figürler, insanda huzur değil rahatsızlık uyandıran tablolar, sanat sayılıyor. Çünkü onlar için sanat; estetikle değil, ezberle ölçülür.

Ve ne zaman ki mesele inanca gelir, bir adım geriye çekilirler. İslam’a mesafeli durmak, onlara göre çağdaşlığın işaretidir. Namaz kılanı gerici, başörtülüyü cahil, ezanı gürültü sayan bir akıl… Modernlik kılığına bürünmüş bu köksüzlük, yıllardır toplumun üzerine kara bir gölge gibi çökmüş durumda.

Batı hayranlığı ise bu zihniyetin tapınağıdır. Oradan gelen her fikir sorgusuz kabul edilir. Her moda, her akım kutsanır. Kendi değerlerinden utanır, başkalarının değerlerine methiyeler dizerler. Aydın olmak; okumak, düşünmek, üretmek değildir onlar için. Batı’ya alkış tutmak, kendi kültürüne burun kıvırmak, eleştiri kılığına sokulmuş bir küçümseme seremonisidir.

Ve işin daha acı tarafı şudur: Teknolojiye, bilime, üretime gelince suskunluğa bürünürler. Laboratuvar görmemiş, fabrika gezmemiş, AR-GE nedir bilmeyen bu tipler, kalkınmayı sadece ithal telefonlarda ve sosyal medya övgülerinde arar. Emek zahmetlidir, düşünmek meşakkatlidir; o yüzden onlar gösteriyi seçer.

Ama ne zaman ki kendi cenahlarından biri çalar, çırpar, yolsuzluğa bulaşır; hemen bir hoşgörü pelerini örtülür üstüne. “O bizdendir” cümlesi, bütün günahları aklamaya yeter. Ahlâk, sadece karşı tarafın üzerine giydirilen bir gömlektir. Kendileri giymez, ama herkesi onunla yargılar.

Bu zihniyet, kökünden kopmuş bir ağaca benzer. Ne gölgesi faydalıdır, ne de meyvesi. Geçmişten bihaber, geleceğe ise hazırlıksızdır. O yüzden ne zaman ki memlekette sahici bir kalkınma baş gösterir, işte bu güruh o zaman en yüksek çığlığı atar. Çünkü gelişen bir Türkiye, onların kurduğu algı düzenini tehdit eder.

Artık bu toplumun hakikatle yüzleşme vakti gelmiştir. Gösterişin, taklidin, ideolojik körlüğün değil; üretimin, değerlerin ve vicdanın zamanı… Zira bir millet ancak hakikatin izinden yürürse var olur; algının peşinden değil.

 

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Haberler İlginizi Çekebilir