Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen bir programda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe doğru adım attığını belirterek, bu hedef doğrultusunda yeni bir safhaya geçildiğini ifade etti. “Önümüzde tarihi bir adım atma fırsatı var,” diyen Erdoğan, ülkenin daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlediğini vurguladı.
28 Şubat’ın Derin Yararları: Geçmişin İzleri
Erdoğan, konuşmasında 28 Şubat sürecine de değindi. Bu dönemin Türkiye’nin sosyal ve siyasi hayatında açtığı yaraların hala tam olarak iyileşmediğini belirten Erdoğan, 28 Şubat’ın toplumun farklı kesimlerine uyguladığı zulümleri hatırlatarak, o dönemin acılarını bir kez daha gündeme getirdi. “28 Şubat, sadece hak ve özgürlükleri değil, ekonomiyi de büyük bir felakete sürüklemiştir,” dedi.
FETÖ ve CHP’nin Medya Saldırıları
Başkan Erdoğan, FETÖ ve CHP’nin medya üzerinden kendisine yönelik saldırılarını da dile getirerek, bu baskılara karşı duruş sergileyen medya kuruluşlarının önemine vurgu yaptı. Kanal 7 Medya Grubu’nun bu süreçteki yürekli duruşunu takdirle karşıladığını ifade eden Erdoğan, “Kanal 7, demokrasiyi ve milli iradeyi savunan bir kalkan olmuştur,” dedi. 28 Şubat’ın ardından, medyanın halkın sesi olduğunu ve o dönemdeki haksızlıkları ifşa etmek için büyük bir çaba sarf ettiklerini belirtti.
Ekonomik Yıkım ve Vesayet Güçlerinin Kazançları
Erdoğan, 28 Şubat’ın Türkiye ekonomisine maliyetinin 380 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, bu dönemde ekonomi üzerinde büyük bir yıkım yaratıldığını ve vesayet güçlerinin bu süreçten büyük kazançlar sağladığını söyledi. “Vesayet güçlerinin desteklediği medya, o dönemin ekonomik kazançlarını kendi lehlerine çevirdi,” şeklinde konuştu.
Yeni Türkiye, Yeni Medya: Eski Dönem Geride Kaldı
Başkan Erdoğan, Türkiye’nin medyasının daha zengin, renkli ve çoğulcu bir yapıya büründüğünü belirterek, eski dönemin medya elitlerinin bu dönüşümden rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. “Yeni Türkiye’nin medyası, halkçı bir bakış açısına sahip ve halkın gerçek sorunlarına duyarlı,” dedi. Eski dönemdeki vesayetçi anlayışın, artık medyada köşe başlarını tutmadığını vurgulayan Erdoğan, bu değişimin Türkiye’nin geleceği açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
“Türkiye’yi Eski Karanlık Günlerine Geri Döndüremeyecekler”
Erdoğan, ülkenin artık eski karanlık günlerine geri dönmeyeceğini, vesayetçi güçlerin bu topraklarda hüküm süremeyeceğini ifade etti. “Kanal 7 ve diğer yerli ve milli medya kuruluşları sayesinde Türkiye, eski kaotik günlerine geri dönmeyecek,” dedi. Yeni Türkiye’nin inşasında, her bir vatandaşın katkısının büyük olduğunu belirten Erdoğan, demokrasiye ve ülkenin refahına zarar veren her türlü girişime karşı da kararlı bir duruş sergileyeceklerini söyledi.
“Türkiye Yüzyılı İçin Herkesin Katkısına İhtiyacımız Var”
Başkan Erdoğan, Türkiye’nin büyümesi ve güçlü bir geleceğe sahip olabilmesi için tüm vatandaşların katkısına ihtiyaç duyduklarını belirterek, “Herkesin emeğine ve desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Ancak demokrasiye zarar veren hiçbir girişime izin vermeyeceğiz,” dedi. 1960’tan beri, CHP zihniyetine iktidar yolu açmak için yapılan darbe girişimlerine karşı kararlılıkla duracaklarını belirten Erdoğan, “Bu darbe mekanizmalarını kırıp atacağız,” dedi.
Başkan Erdoğan’ın bu açıklamaları, Türkiye’nin geleceğine dair umutları pekiştirirken, ülkenin terör ve vesayet gibi tehditlere karşı daha güçlü bir duruş sergileme kararlılığını da bir kez daha gözler önüne serdi.
“Anayasamızda İlk Dört Madde Şu Anda Neredeyse Biz De Yanındayız”
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Evlatlarımızı oligarşinin hiçbir biçiminin olmadığı, medyanın siyaseti dizayn aracı olarak kullanmadığı, temel hak ve hürriyetlerin serbestçe yaşandığı, demokrasisi güçlü, pasaportu itibarlı, sözünün ağırlığı olan bir Türkiye ile mutlaka ama mutlaka buluşturacağız. Biz buna ‘Ötekisiz Türkiye’ diyoruz. Kimsenin kendini öteki olarak hissetmediği, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir iklimi ülkemizde tesis ve tahkim etmek, milletimize karşı asli görevimizdir.”
Son 22 yılda demokrasi ve özgürlük hamleleriyle 28 Şubat döneminin ayrımcı, ötekileştirici, baskıcı uygulamalarına son verdiklerini belirten Erdoğan, “Bırakın kamuoyunda rahatça konuşulmasını, neredeyse düşünülmesi dahi yasak olan birçok meseleyi çözüme kavuşturduk. İnancı, meşrebi, hayat tarzı ve kökeni ne olursa olsun 85 milyonun tüm mensuplarını, devletin birinci sınıf vatandaşı haline getirdik.” dedi.
Başkan Erdoğan, anayasa değişiklikleri, yargı reformları ve diğer hukuki düzenlemelerle siyaset kurumuna vesayet karşısında otonom bir alan kazandırdıklarını dile getirerek, “Çıkıyorlar ikide bir, ‘İlk dört maddeyle işiniz ne?’ Ya bizim ilk dört maddeyle işimiz filan yok. Anayasamızda ilk dört madde şu anda neredeyse biz de yanındayız. Yolumuza da öyle devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de sivil siyasetin bu özerk alanını alabildiğince genişlettik. Önümüzdeki dönemde büyük kongrelerimizde kamuoyuyla paylaştığımız kapsamlı reformları peyderpey hayata geçireceğiz.” ifadesini kullandı.
“Güvenlik-Özgürlük Dengesini Daima Muhafaza Ettik”
Erdoğan, Türkiye’yi prangalarından kurtarma mücadelesinde önlerine çıkan en büyük engellerden birinin terör belası olduğunu söyledi.
Türkiye’nin terörle 40 yıllık imtihanında çok ciddi zorluklarla karşılaşıldığını belirten Başkan Erdoğan, “Terör, sadece devletimizin bütünlüğünü ve milletimizin huzurunu değil, aynı zamanda demokrasimizi, ekonomimizi ve sivil siyaseti de hedef aldı. Terör tehdidi ülkemizde uzun yıllar siyaseti biçimlendirmek, siyasetçileri dar bir alana hapsetmek için bir sopa olarak kullanıldı. Biz 22 seneyi aşan iktidarlarımız boyunca bu tuzağa asla düşmedik. Güvenlik-özgürlük dengesini daima muhafaza ettik. Bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimize asla gölge düşürmedik, bilakis daha da güçlendirdik.” dedi.
Terör örgütünün bir dönem istismar aracı olarak kullandığı bahanelerin hemen hepsinin ya ortadan kalktığını ya çözüldüğünü ya da hal yoluna girdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Cumhur İttifakı ortağımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen ‘Terörsüz Türkiye’ çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır. Emperyalizmin bu coğrafyada iki asırdır sergilediği sinsi ve kirli oyunun bozulması sadece ülkemizin ve vatandaşlarımızın değil, tüm bölgemizin kazanç hanesine yazılacaktır. Son dönemde iyice pervasızlaşan emperyalist niyetler, tüm dünyanın gözü önünde yaşanan insani trajediler, girilen yeni yolu daha anlamlı, çok daha önemli hale getirmiştir.”
“Türk’ü ve Kürt’ü ile bu milletin hiçbir ferdi, geçmişte yaşandığı gibi ikircikli söylemler ve eylemlerle süreci çıkmaza sokan hiç kimseyi affetmeyecektir.” diyen Erdoğan, “Başlayan sürecin bütün unsurlarıyla yerine getirilip getirilmediğini ilgili kurumlarımız vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Bu kritik dönemin alay-ı vala ile değil, sükunetle, serinkanlılıkla, sabırla ve elbette samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz. Bin yıllık kardeşliğimizi zehirleyen bu sorunun kalıcı, kati ve kesin olarak bitmesini istemeyenler unutmayın çıkacaktır. Dolayısıyla bu süreçte gelebilecek her türlü provokasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek, gereken bütün tedbirleri alacağız. Burada şunun da altını çizerek belirtmek isterim. Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir. Türkiye, sadece emperyalizmin kanlı oyunlarını bozmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik kalkınma ile dış ve iç politikadaki hedeflerine inşallah daha hızlı ulaşacaktır.” ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, konuşmasının sonunda millete seslenerek, “Milletimiz müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. ‘Terörsüz Türkiye’nin kazananı Allah’ın izniyle Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni ayırt etmeksizin 85 milyonun tamamı olacak, milletimizin her bir ferdi olacaktır. Biz bunu tüm hücrelerimizle, canıgönülden inanarak söylüyoruz. Unutmayın, niyet hayır, inşallah akıbet de hayır olsun diyoruz. Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim, bizleri millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın. Rabbim, bu ülkeyi her türlü beladan ve ihanetten muhafaza eylesin.” dedi.