Doksat, Rus fizyolog Pavlov'un meşhur deneyinden yola çıkarak, "Ağır travmalar, şartlı refleksleri ortadan kaldırır. Hayvan nasıl en ilkel haline dönüyorsa, milletler de ulusal bilinçlerini kaybeder" dedi.
Pavlov'un Köpeklerinden Ulusal Bilince
Pavlov, köpeklerine et verirken çaldığı zil sesini defalarca tekrarladığında, hayvanların et olmadan da salya akıttığını gözlemlemişti. Ancak bir gün yaşanan sel felaketinde köpeklerin bir kısmı boğuldu, kurtulanlar ise korku içinde kaldı. Travma sonrası, zil sesi artık hiçbir tepki yaratmadı.
Doksat'a göre bu durum, "Sürekli baskı ve travma altında kalan milletlerin de benzer şekilde reflekslerini kaybetmesi" ile aynı.
Travmalar Milli Tepkileri Zayıflatıyor
"Her gün şehit haberleri gelirken sorumluların hesap vermemesi, terör olaylarının artması, toplumsal güveni kökten sarsar" diyen Doksat, bunun emperyalist stratejilerin bir parçası olduğunu belirtti.
"Ulusal bilinci yok etmenin yolu, o milletin tarihini ve liderlerini tartışmaya açmaktır" diyen uzman, son yıllarda Atatürk'ten Misak-ı Milli'ye kadar pek çok değerin hedef alındığını söyledi.
"Tartışma Masası Tuzağı"
Doksat, "Size 'Tartışalım' derler. Masaya oturursunuz ama tüm medya ve propaganda kanalları karşı taraftadır. Sonunda en güçlü milli duygulara sahip kişiler bile 'Acaba biz mi suçluyuz?' demeye başlar" diyerek bu yöntemi "psikolojik harp" olarak tanımladı.
Hasan Tahsin Örneği
Tarihimizden bir örnek veren Doksat, İzmir'de Yunan işgaline ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'in, yıllar önce Avrupa'da bir sinemada Türkler aşağılandığında, perdeye ateş ederek filmi bitirdiğini hatırlattı:
"Bu bir refleks meselesidir. Onuruna dokunulan kişi, bunu tartışmaz; tepki gösterir."
"Önce İzlettirirler, Sonra Alıştırırlar"
Mondros Mütarekesi sonrası İstanbul'un işgalinde milyonlarca kişinin sadece seyrettiğini hatırlatan Doksat, "En önemli adım, işgali izlettirebilmektir. Bugün ise beyinlerimize aynı çıkarma sessizce yapılıyor" uyarısında bulundu.
Son Söz
Doksat'a göre, milli değerleri korumanın yolu, tartışma tuzaklarına düşmemek, tarihi ve liderleri değersizleştirme girişimlerine karşı uyanık olmaktan geçiyor:
"Bir çocuk bile annesine hakaret edilmesine yumrukla karşılık verir. Milletlerin de en temel hakkı, kendi onurunu savunmaktır."