Şeybani'nin ifadeleri, Şam yönetiminin hem bölgesel hem de küresel aktörlerle ilişkilerini yeniden tanımlama sürecine işaret ediyor.
Şeybani, İsrail ile herhangi bir anlaşmanın ancak İsrail güçlerinin 7 Aralık 2024 hattına çekilmesi halinde mümkün olduğunu vurguladı.
"Toprak işgal altındayken barış olmaz."
"İsrail ordusu çekilmeden hiçbir anlaşmaya imza atılmayacak."
1974 ayrıştırma anlaşmasının tamamen rafa kaldırılması yönündeki talepleri reddettiklerini belirten Şeybani, güven inşası için polis noktaları, hafif silahlı birlikler ve silahların sınırlandırıldığı geçici bölgeler içeren aşamalı bir model sunduklarını söyledi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın ABD ziyaretine de değinen Şeybani, Washington'ın Şam'a:
İsrail'e baskı yapma,
PKK/YPG/SDG'nin statüsü,
Caesar yaptırımlarının hafifletilmesi
gibi konularda çeşitli güvenceler verdiğini aktardı.
Şeybani, SDG ile yürütülen süreçte ilerleme sağlandığını belirterek:
"SDG'ye saygı, haklar, temsil ve güvenlik teminatları dahil verilebilecek her şeyi verdik."
"Teslim olmalarını değil, devlet çatısı altında ortaklığı kabul etmelerini istiyoruz."
ABD'nin de SDG ile yapılacak anlaşmanın uygulanmasında garantör olacağını taahhüt ettiğini ifade etti.
Bakan Şeybani, Rusya ile ilişkilerin yeni dönemde daha pragmatik bir zeminde yürütüleceğini söyledi. Hımeymim Üssü Anlaşması'nı "tek taraflı" olarak nitelendiren Şeybani, anlaşmanın Suriye'nin çıkarlarına göre yeniden düzenleneceğini açıkladı:
"Bu ilişkiyi Suriye'nin menfaati doğrultusunda yeniden düzenleyeceğiz.
Menfaat varsa devam ederiz, yoksa etmeyiz. Dekor olarak bırakmayacağım."
Şeybani, Rusya'nın Suriye'deki çıkarlarını da sorguladıklarını söyleyerek, Moskova'nın son dönemde daha rasyonel ve pragmatik bir tutum izlediğini ifade etti:
"Ruslar, İranlılardan çok daha zeki ve pragmatik davranıyor."
Suriye'nin önünde uzun bir toparlanma dönemi olduğunu vurgulayan Şeybani, ülkenin hem güvenlik hem de ekonomik açıdan dış destek arayışında olduğunu belirtti:
"Bizim aradığımız, istikrar, kalkınma ve yeniden inşa sağlayacak ortaklıklardır."
Bu çerçevede Şam'ın, bölgesel ve küresel aktörlerle denge siyasetine dayalı yeni bir diplomatik hat oluşturmayı hedeflediğini ifade etti.
Şeybani'nin açıklamaları, Suriye'nin:
İsrail ile barış sürecine,
ABD'nin bölgedeki rolüne,
Rusya ile askeri iş birliğine,
SDG ile iç çözüm arayışına
yeni ve daha bağımsız bir perspektifle yaklaştığını gösteriyor.
Şam yönetimi hem iç hem dış politikada "menfaat odaklı, çok yönlü ve dengeli" bir strateji güttüğünü açıkça ortaya koymuş durumda.