Şam yönetimi ile terör örgütü SDG arasında 10 Mart'ta imzalanan mutabakatın uygulanması için tanınan süre 31 Aralık'ta sona eriyor. Ancak aradan geçen aylara rağmen SDG cephesinden tek bir somut adım gelmedi. Şam yönetimi artık beklemeyeceğini açıkça ortaya koydu. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın 28 Aralık'ta yapacağı açıklama, sahadaki tüm dengeleri değiştirecek nitelikte olacak.
Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'de merkezi otoriteyi yeniden tesis etmeyi hedefleyen Şam yönetimi, SDG ile egemenlik esasına dayalı bir mutabakata varmıştı. 10 Mart 2025'te imzalanan anlaşma; SDG unsurlarının Suriye ordusuna entegrasyonunu, petrol sahaları ve havalimanlarının devrini, Irak ve Türkiye sınır kapılarının merkezi hükümete bırakılmasını ve tüm idari yapıların Şam'a bağlanmasını öngörüyordu.
Ancak aradan geçen yaklaşık dokuz aylık süreçte, mutabakatın sekiz maddesinden biri bile hayata geçirilmedi. Şam yönetimi, bu tabloyu "oyalama ve zaman kazanma" olarak yorumladı.
Suriye yönetimi, SDG ile yürütülen tüm temasların askıya alındığını duyurdu. Diplomatik kaynaklara göre, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın 28 Aralık'ta yapacağı açıklama, bundan sonraki yol haritasını net biçimde ortaya koyacak. Edinilen bilgilere göre Şam yönetimi, SDG'ye tanınan sürenin uzatılmasını kesin olarak reddediyor.
Şam yönetiminin ilk aşamada SDG'den net ve geri dönülmez adımlar talep edeceği öğrenildi. Öncelikli gündem maddeleri arasında petrol sahalarının, gümrük kapılarının ve devlet kurumlarının merkezi yönetime devri bulunuyor. Ayrıca Arap nüfusun yoğun olduğu ve aşiret yapısının güçlü olduğu bölgelerden SDG'nin tamamen çekilmesi istenecek.
Bu taleplerin yerine getirilip getirilmeyeceği kısa süre içinde sahada test edilecek.
Şam yönetimi, taleplerin karşılanmaması halinde askeri seçeneği devreye sokacak. Güvenlik kaynaklarına göre, Fırat'ın doğusunda daha önce yarım kalan operasyonlar yeniden başlatılacak. Suriye ordusu, bölgeye yönelik kapsamlı bir harekât için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı.
Suriye ordusuna eğitim desteği veren Türkiye, olası bir operasyonda Şam yönetiminin yanında yer almaya hazır olduğunu net biçimde ortaya koydu. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in daha önce yaptığı açıklamalar, Ankara'nın tavrını açıkça ortaya koyuyor. Güler, "Biz bugüne kadar sahada gerekeni kimseye sormadan yaptık, yine yaparız" sözleriyle kararlılığı vurgulamıştı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, SDG'nin entegrasyona ilişkin açıklamalarının yalnızca söylem düzeyinde kaldığını, sahada ise hiçbir karşılığı olmadığını belirtti. Kaynaklar, devlet otoritesi dışında kalan idari ve askeri yapıların, birlik ve bütünlük söylemiyle çeliştiğini vurguladı.
PKK/YPG'nin "Petrol tüm Suriyelilere aittir" yönündeki açıklamalarının inandırıcılığını yitirdiği belirtilirken, petrol gelirlerinin devlet bütçesine aktarılmamasının açık bir egemenlik ihlali olduğu kaydedildi. Dışişleri kaynakları, gündeme getirilen ademi merkeziyet modelinin idari sınırları aştığını, siyasi ve güvenlik boyutlarıyla devletin birliğini tehdit ettiğini ifade etti.
Şam yönetimi, SDG için artık "son şans" noktasına gelindiğini açıkça ortaya koyuyor. Önümüzdeki günlerde atılacak adımlar, Suriye'nin kuzeydoğusunda ya merkezi otoritenin kesin olarak tesis edilmesine ya da kapsamlı bir askeri operasyonun başlamasına zemin hazırlayacak.
Gözler şimdi 28 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın yapacağı açıklamada. Bu açıklama, Suriye'de yeni dönemin başlangıcı olabilir.