Yıldırım, KÜMEDER'e üye olma motivasyonunu "Hayal ettiğim projeleri hayata geçirmek ve topluma daha fazla katkı sunabilmek" şeklinde özetliyor. Şimdi ise bu birikimlerini kaleme aldığı yazılarla geniş bir kitleye ulaştırıyor.
Eğitim alanında uzun yıllara dayanan deneyime sahip olan Dilek Yıldırım, hem özel eğitim hem de sınıf öğretmenliği alanında çalışmalar yürütüyor. Ankara'da farklı okullarda görev alarak çocukların akademik, sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlayan Yıldırım, özellikle özel gereksinimli çocuklarla yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor.
Mesleki yolculuğunu 2016 yılında Vehbi Dinçerler İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak başlatan Yıldırım, daha sonra Mamak ilçesindeki Şair Nedim, Abidinpaşa ve Anfa ilköğretim okullarında görev aldı. 2019'dan itibaren özel eğitime yönelen Yıldırım, günümüzde Etimesgut'taki Özel Saygın Akademi Rehabilitasyon Merkezi'nde uzman öğretici olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Akademik olarak İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünden lisans diploması alan Yıldırım, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu. Montessori eğitimi, oyun terapisi, bilgisayar eğitimi ve özel eğitim alanlarında çeşitli sertifikalara sahip olan Yıldırım, Disleksi Müdahale Programı (DMP) uzmanlığıyla da farklı öğrenme ihtiyaçlarına sahip çocuklar için özgün yöntemler geliştiriyor.
Artı5TV'de yayımlanan ilk yazısında, mesleki yaşamında en çok önemsediği konulardan biri olan disleksiyi ele alan Yıldırım, okuyucularına hem farkındalık yaratmayı hem de pratik öneriler sunmayı hedefliyor.
Yıldırım, çocukların okuma süreçlerinde karşılaştıkları güçlükleri ele alırken, "Okumayı sevmiyor" ya da "tembel" gibi etiketlerin yerine disleksi olasılığının göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Disleksi, zekâ ile ilgili bir problem değil, beynin öğrenme biçiminin farklı olmasından kaynaklanıyor. Hatta disleksi yaşayan çocuklar, resim, müzik veya spor gibi alanlarda akranlarını geride bırakabiliyor.
Disleksinin genetik ve nörolojik temelleri olduğunu söyleyen Yıldırım, doğru eğitim ve destekle çocukların bu farklı öğrenme biçimlerini güçlü becerilere dönüştürebileceğini ifade ediyor.
Disleksili çocuklar için klasik yöntemlerin yetersiz kaldığını belirten Yıldırım, etkili öğrenme için önerilerini şöyle sıralıyor:
Yıldırım, günümüzde çocukların en büyük engellerinden birinin aşırı ekran kullanımı olduğunu vurguluyor. Tablet, telefon ve bilgisayarlar, çocukların dil, sosyal ve hayal gücü becerilerini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle ailelerin oyun, spor, sanat ve sohbetle çocuklarını desteklemesi büyük önem taşıyor.
Yıldırım, yazısını "Çocuklarımıza sadece bilgi değil, aynı zamanda hayatı sevme, kendine güvenme ve hayal kurma becerisi vermekle yükümlüyüz" diyerek tamamlıyor. Disleksi veya başka bir öğrenme güçlüğü, doğru yaklaşımla aşılabilir ve çocuğun hayatında bir avantaja dönüşebilir.
Artı5TV'de yayımlanan bu yazı, Dilek Yıldırım'ın eğitim dünyasındaki birikimini, topluma katkı hedefiyle birleştiren ilk adımı olarak öne çıkıyor.