Tarih: 28.12.2025 14:22

Katil İsrail’in Afrika’daki Hain Planı Deşifre Oldu!

Facebook Twitter Linked-in

Uluslararası basın ve bölgesel düşünce kuruluşlarına göre Tel Aviv, bu adımıyla hem Babü'l Mendep Boğazı üzerindeki kontrolünü artırmayı hem de Türkiye'nin Afrika'daki yükselen etkisini durdurmayı hedefliyor.

Etiyopya merkezli saygın düşünce kuruluşu Horn Review tarafından yayımlanan kapsamlı analiz, İsrail'in kararını "Afrika Boynuzu jeopolitiğinde sismik bir kırılma" olarak tanımlıyor. Analize göre İsrail, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler arasında Somaliland'ı tanıyan ilk devlet olarak, yıllardır fiili statüde kalan bir yapıyı küresel güç mücadelesinin merkezine taşıdı.

Somaliland Hamlesiyle Değişen Jeopolitik Harita

İsrail'in tanıma kararı, Somaliland'ı yalnızca yerel bir aktör olmaktan çıkararak uluslararası meşruiyet arayışında kritik bir eşiğe taşıdı. Bu gelişme, Kızıldeniz koridorunda hem bölgesel hem de küresel hesapların yeniden yazılmasına neden oluyor. Özellikle dünya deniz ticaretinin can damarlarından biri olan Babü'l Mendep Boğazı, artık çok daha sert bir güç mücadelesine sahne olmaya hazırlanıyor.

Uzmanlara göre Tel Aviv, bu adımla Doğu Afrika'da kalıcı bir jeostratejik dayanak noktası elde ederken, aynı zamanda Orta Doğu'daki güvenlik mimarisini Afrika'ya doğru genişletiyor.

Asıl Hedef Türkiye Mi? Ankara'nın Yükselişi Neden Rahatsız Ediyor?

Analizde en dikkat çekici başlıklardan biri, İsrail'in Somaliland açılımının arka planında Türkiye faktörünün yer alması. Türkiye'nin Somali'deki askeri, ekonomik ve diplomatik varlığının son yıllarda Sudan'a kadar uzanması; Ankara'yı Kızıldeniz hattında kilit bir aktör haline getirdi.

El Burhan'ın Ankara ziyareti, daha önce askıya alınan güvenlik projelerinin yeniden gündeme gelmesi ve Türkiye'nin limanlar, üsler ve ticaret yolları üzerindeki artan etkisi; Körfez ülkeleri, Batılı güçler ve İsrail açısından "denge bozucu" bir gelişme olarak görülüyor. İsrail'in Somaliland'ı tanıması, bu çevreler için Türkiye'nin Afrika'daki etkinliğini sınırlamaya yönelik koordineli bir karşı hamle olarak yorumlanıyor.

Babü'l Mendep Üzerinden Askeri Ve İstihbarat Satranç Tahtası

Horn Review analizine göre Somaliland, İsrail için yalnızca diplomatik bir ortak değil; aynı zamanda İran ve Husiler başta olmak üzere bölgedeki tehditleri izleyebileceği potansiyel bir askeri ve istihbarat üssü anlamına geliyor. Bu sayede Tel Aviv, Kızıldeniz'e doğrudan erişim sağlarken deniz ticaret yolları üzerindeki kontrolünü de güçlendiriyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun açıklamalarında vurguladığı üzere bu ortaklık, İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde ekonomik, askeri ve güvenlik iş birliklerini kapsıyor ve diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya teşvik eden bir "emsal" oluşturuyor.

Büyük Güçler Sahada: ABD, Rusya Ve Çin'in Hesapları

Haberde, küresel aktörlerin Somaliland konusundaki tutumlarına da geniş yer ayrılıyor. Rusya'nın, Berbera Limanı'nın stratejik önemi nedeniyle bölgeye yönelik ilgisinin arttığı; ekonomik ve askeri iş birliği seçeneklerini masaya yatırdığı belirtiliyor. Ancak Somaliland yönetiminin, Batılı müttefiklerin baskısı nedeniyle Moskova'dan gelen diplomatik temas talebini geri çevirdiği ifade ediliyor.

Çin ise Somali'nin toprak bütünlüğünü savunan "Tek Somali" politikasını kararlılıkla desteklemeyi sürdürüyor. Somaliland'ın Tayvan ile yakınlaşması, Pekin tarafından doğrudan stratejik bir tehdit olarak algılanıyor.

ABD cephesinde ise tablo daha karmaşık. Trump döneminde Çin'in Afrika'daki nüfuzuna karşı Somaliland'ın tanınmasının tartışıldığı, Berbera'ya askeri erişim ve maden hakları karşılığında çeşitli tekliflerin gündeme geldiği iddia ediliyor. Cumhuriyetçi bazı Kongre üyelerinin tanıma çağrısı yapan tasarılar sunması ve AFRICOM komutanının Somaliland ziyareti, Washington'un askeri ilgisinin somut göstergeleri olarak değerlendiriliyor.

Tel Aviv'in Kaos Planına Bölgesel Tepki Yağdı

İsrail'in kararı, bölgede sert tepkilere yol açtı. Türkiye, Mısır ve Somali, tanımaya karşı en güçlü itirazı dile getiren ülkeler oldu. Ankara, bu adımı Somali ve Sudan'daki stratejik yatırımlarına doğrudan bir tehdit olarak görürken; Mısır, Etiyopya-Somaliland hattı üzerinden Kızıldeniz'deki nüfuzunun zayıflatılmasından endişe ediyor.

Cibuti ise Babü'l Mendep üzerindeki ana lojistik ve askeri merkez olma konumunu kaybetme korkusuyla İsrail'in hamlesine açıkça karşı çıkıyor.

Zincirleme Tanıma Dalgası Mı Geliyor?

Analizin sonuç bölümünde, İsrail'in attığı adımın domino etkisi yaratabileceği vurgulanıyor. Önümüzdeki dönemde Güney Sudan'ın Somaliland'ı tanıyabilecek ilk ülkelerden biri olabileceği, Gine gibi bazı Afrika devletlerinin ise siyasi ve ekonomik kazançları tartmaya başladığı belirtiliyor.

Bu olası zincirleme etki, Somaliland'ın uluslararası meşruiyetini güçlendirirken; İsrail, BAE ve Batılı güçler için Kızıldeniz'e erişimi daha da sağlamlaştıracak yeni bir jeopolitik mimarinin kapısını aralayabilir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —