Gürlek, özellikle eski İBB yöneticisi Ertan Yıldız'ın itirafçı olmasının soruşturmanın seyrini değiştirdiğini vurgulayarak, "Konuşmaması için kendisine milletvekilliği dahi teklif edildi." dedi.
2 Ekim 2024'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanan Akın Gürlek, kısa sürede Türkiye'nin en çok konuşulan devlet görevlilerinden biri haline geldi. Gürlek'in liderlik ettiği soruşturmalar; rüşvet ve yolsuzluk ağlarından suç örgütlerine, yasa dışı bahis yapılarından casusluk şebekelerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Soruşturmaların en dikkat çeken ayağını ise "Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" iddianamesi oluşturuyor. Yaklaşık 4 bin sayfalık iddianame, geçtiğimiz hafta mahkemeye sunuldu.
Başsavcı Gürlek, iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte yargılama sürecinin başlayacağını belirterek şunları söyledi:
"400'ün üzerinde şüpheli var. Bu kadar yoğun bir dosyada adil ve hızlı yargılama için duruşmaların Silivri'de yapılması kuvvetle muhtemel."
Gürlek, soruşturmanın en kritik süreçlerinden birinin, örgütün yönetici kadrosundan eski İBB Başkan Danışmanı Ertan Yıldız'ın etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olması olduğunu ifade etti:
"Ertan Yıldız çıtayı kırdı. Cezaevinde avukatlar üzerinden sürekli haberleşip susmaları yönünde baskı yapıyorlardı. Hatta konuşmaması için milletvekilliği teklif edildi. Yıldız'ın itirafçı olması örgüt içinde ciddi bir çözülme başlattı."
Etkin pişmanlık sürecine dair önemli ayrıntılar paylaşan Gürlek, verilen her bilginin doğru kabul edilmediğini vurguladı:
"İtirafçı olup tahliye edilmeyenler var. Her beyanı teyit ediyoruz. Aynı şeyleri tekrarlayanlar çok ama bizim beklentimiz yeni bilgi. Gerçekten samimi ve doğruluğu araştırmalarla desteklenen ifadeler için etkin pişmanlık talep ediyoruz."
CHP'li belediyelere yönelik bir hedefleme olduğu yönündeki iddiaları kesin bir dille reddeden Gürlek şu açıklamayı yaptı:
"Bizim kişiyle, makamla, partiyle işimiz yok. Suç kimdeyse gereği yapılır. İBB dosyasındaki birçok iş insanının AK Parti'ye yakın olduğu biliniyor. AK Parti'nin ilçe başkanlığını yapmış isimler de var. Bizim tek ölçümüz suçun varlığıdır."
İddianamede yer alan "ahtapot" benzetmesi hakkında konuşan Gürlek, örgütün köklerinin İmamoğlu'nun Beylikdüzü İlçe Başkanlığı dönemine kadar uzandığını belirtti:
"Bu yapı Beylikdüzü'nden beri var. Daha sonra Beylikdüzü Belediyesi ve en güçlü olduğu dönem olan İBB dönemine taşındı. İmamoğlu yönetimindeki suç örgütünün kollarını bu nedenle ahtapota benzettik."
Tahliyesi kamuoyunda tartışılan Aziz İhsan Aktaş hakkında konuşan Gürlek, kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulduğunu söyledi:
"Aktaş örgüt lideri konumunda. Ancak örgütün çökertilmesi açısından samimi beyanlarda bulundu ve bunları belgeleriyle sundu. Etkin pişmanlıktan yararlanması yönünde talepte bulunduk ama henüz ortada bir hüküm yok. Kararı mahkeme verecek."
Gürlek, ETİ Maden'in yurt dışındaki bir şirketinde yönetim kurulu üyesi olup maaş aldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti:
"Bu görev, bakan yardımcılığı döneminden kalan bir üyelikti. Başsavcılığa atanmamla birlikte istifa dilekçemi gönderdim ve alındı belgesi ulaştı. Bu tarihten sonra herhangi bir imzam ya da maaş almam söz konusu değil. İftiralar için dava açtım. Bunlar sıkışınca yapılan saldırılar."