Kış aylarında gripten kansere kadar birçok hastalığa karşı doğal kalkan oluşturan lahana, uzmanlara göre "ilaç niyetine" tüketilmesi gereken sebzelerin başında geliyor. Özellikle kara lahana, içerdiği vitamin ve antioksidanlarla vücudu adeta yeniden inşa ediyor.
Lahana, portakaldan bile daha yüksek C vitamini içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Uzmanlar, haftada 2–3 kez lahana tüketenlerde kış hastalıklarının belirgin şekilde azaldığını belirtiyor.
Bilimsel araştırmalara göre lahana, içerdiği glukozinolat adlı bileşikler sayesinde kanser hücrelerinin oluşumunu baskılıyor. Özellikle mide, kolon ve akciğer kanserine karşı koruyucu etki gösteriyor.
Yüksek K vitamini ve lif oranı sayesinde lahana, damar sertliğini önlüyor, kalp-damar sağlığını destekliyor. Düzenli tüketimde kötü kolesterolün düştüğü gözlemleniyor.
Lif deposu olan lahana, bağırsakları adeta süpürüyor. Sindirimi düzenliyor, kabızlığı önlüyor ve metabolizmayı hızlandırarak kilo kontrolüne yardımcı oluyor.
Antioksidan zengini lahana, serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesini destekliyor. Uzmanlar, "Düzenli lahana tüketimi ciltte gözle görülür canlılık sağlar" diyor.
Besin değerini kaybetmemesi için: Çok haşlamadan, buharda, zeytinyağlı, çiğ (salata veya fermente – lahana turşusu) şeklinde tüketilmesi öneriliyor.
Tiroid hastalarının lahanayı aşırıya kaçmadan ve pişmiş olarak tüketmesi tavsiye ediliyor.