İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki "veri sızıntısı ve casusluk" soruşturması, aylar sonra ortaya çıkan kritik bir delille adeta sarsıldı. 2019 seçimleri döneminde Ekrem İmamoğlu için çalıştığı öne sürülen ve çeşitli yabancı servislerle irtibat iddiasıyla tutuklanan Hüseyin Gün'ün "manevi annem" dediği Seher Alaçam'a ait kayıp telefon bulundu. Cihazdan çıkan bilgiler, soruşturmayı tamamen yeni bir noktaya taşıdı.
Alaçam'ın, 2019 seçimleri sonrası yaşadığı yalının havuzunda yüzüstü halde ölü bulunmasının ardından kaybolan cep telefonu bir türlü bulunamamıştı.
Savcılık birimlerince yapılan özel çalışmayla ulaşılan cihazdan 3 binden fazla şifreli e-posta, geri getirilen silinmiş mesajlar ve gizli notlar çıkarıldı.
İnceleme ekipleri, telefonun adeta "kişisel bir istihbarat arşivi" olduğunu belirtti.
Telefonda;
Kriptolu uygulamalara ait kullanıcı adları, bulut klasörlerine gizlenmiş veri akışları, şifreli e-posta dizileri, uluslararası temasları işaret eden el yazısı notlar gibi son derece kritik içeriklere ulaşıldığı ifade ediliyor.
Başsavcılık kaynaklarına göre bu veriler "soruşturmanın seyrini kökten değiştirebilecek nitelikte".
Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre Hüseyin Gün hakkında ilk ihbar, Alaçam'ın öz oğlundan gelmişti.
İhbara göre Gün'ün: Birden fazla ülke lehine gizli faaliyet yürüttüğü, Kriptolu telefonlarla haberleştiği, Yüklü para transferleri yaptığı iddia edilmişti.
Daha önceki incelemelerde Gün'ün hesaplarından kaynağı açıklanamayan 85 milyon TL'nin nakit olarak çekildiği, çok sayıda yabancı misyon görevlisiyle telefon irtibatı bulunduğu ve çeşitli terör örgütleriyle bağlantılı kişilerle temasta olduğu öne sürülmüştü.
Gün'ün telefon rehberinde, iddialara göre; MI6, GCHQ, ABD ve İsrail'in bazı güvenlik birimleri, Avrupa'daki savunma istihbarat kuruluşlarında görev yapmış birçok üst düzey kişiye ait telefon numaraları
tespit edilmişti. Alaçam'ın telefonunun çözülmesiyle bu bağlantıların gerçek boyutunun daha net görülmesi bekleniyor.
Elde edilen yeni veriler, yalnızca casusluk soruşturmasını değil, Alaçam'ın ölümünü de yeniden gündeme taşıdı.
Ölüm sonrası yalının bazı güvenlik kameralarının çalışmaması ve telefonunun kaybolması, "cinayet mi?" sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Savcılık kaynakları, telefonun ölümü aydınlatabilecek kritik bilgiler içerdiğini ifade ediyor.
Soruşturmada yer alan yeni iddialar, Hüseyin Gün ve yabancı irtibatlı bazı isimlerin 2019 yerel seçimlerinde Ekrem İmamoğlu lehine faaliyet yürüttükleri yönünde.
İddialara göre:
Operasyonun başında eski CIA çalışanı olduğu belirtilen Aaron Barr bulunuyordu. İBB'nin bazı verilerine erişim sağlandı. PQ isimli yazılımla seçmenlerin sosyal medya davranışları analiz edildi.
Bu yazılımla özel mesajlara kadar ulaşıldığı ve seçim sürecinin manipüle edildiği iddia edildi. Telefonun çözümlenmesi durumunda bu iddiaların doğruluk derecesinin de ortaya çıkacağı belirtiliyor.
İstihbarat ve savcılık kaynakları, Alaçam'ın telefonundan çıkan verilerin:
Casusluk ağı iddialarını, Yabancı servislerle bağlantıları, 2019 seçimleri iddialarını, Şüpheli ölümün arka planını tek tek aydınlatabilecek güçte olduğunu ifade ediyor. Soruşturmanın bundan sonraki aşamasında telefonun çözümünün belirleyici olacağı belirtiliyor.